Günümüzde siyasetçiler, çoğu kez yerel medya temsilcileri ile sorunlar yaşar. Her fırsatta yerel basını çok önemsediklerini, sorunlarını iyi bildiklerini ve bu sorunları mutlaka çözeceklerini söyleyen siyasetçiler; sorunun çok önemli bir parçasının aslında kendi tutumlarından kaynaklandığını görmezden gelirler. Doğrudur, yerel basının bazı sorunları vardır ve en önemli sorunsa ekonomik yetersizliklerdir. Çünkü yerel gazeteler para karşılığında satılmazlar ya da arkalarında güçlü bir sermaye yapısına sahip şirketler yoktur. Ben şimdi buradan sormak istiyorum; acaba yerel basının sorunları siyasetçilerin ne zaman aklına gelir? Tabii ki kendileri bir basın toplantısı düzenleyecekleri zaman. Basın toplantısı biter, sorunlar unutulur.  Aslında hiçte siyasilerin söylediği gibi yerel basının çok fazla sorunu yok, sorun siyesilerin yaklaşımı ya da samimiyetsizliği.
Yerel basın hayatını geçindirmek için reklam satmak zorunda.
Siyasiler de kendi reklamlarını gazetelerde yayınlatır ve projelerini anlatırlar. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun bu yaptırdıkları reklam ve tanıtımın bedelini ödememeleri. ‘Nasılsa işini yaptırıyor, istediğimi alıyorum, parasını da elbet bir gün gelir öderim’ anlayışı en büyük sorun. Sen emek vermişsin, cebinden para ödemişsin beyefendilerin umurunda mı?  Onlar ya belediye başkanı oluyor ya da milletvekili… Sonra halkın karşısında dürüst ve namuslu siyasetçi portresi çiziyor. Siz önce kendi kapınızın önünü temizleyin, emeğe saygı gösterin. Emekten bahsedip insanların alin terini yok saymayın.  Davet ettiğiniz toplantılarda yerel basının sorunları var demeçleri artık inandırıcılığını kaybetmiştir.