UZAKTAN EĞİTİMDE BAŞARILI OLMAK KOLAY

Öğretmen, Öğrenci ve Annenin Rolü
Uzaktan eğitim: zamandan ve mekândan bağımsız, öğretmen ile öğrencinin internet ve bilgisayar ile sanal ortamda canlı, görüntülü ve sesli olarak ders işlendiği, katılımcının istediği zaman bunları tekrar izleyebileceği, yeni bir eğitim sistemdir.
Yüz yüze eğitime göre artı ve eksileri bulunan uzaktan eğitim; tüm dünyayı ve ülkemizi kasıp kavuran salgın hastalık sebebiyle bir araya gelemeyen öğretmen ve öğrenci için ideal bir çözümdür. 
Çözümün gerçekleşmesi için de öğretmen, öğrenci ve velinin kendine düşen görevlerini en iyi şekilde yapması gerekir.
Önce dünya yaratıldı. Sonra dünya üzerindeki kara ve denizler oluştu. Bitki ve hayvanların yaradılışını insanın yaratılışı izledi. Bu sıra bize şunu der: Dünyada yaratılan her şey insan için yaratıldı, dünyanın en önemli varlığı insandır. İnsanın en önemli hakkı da yaşama hakkıdır. 
Ülkede insandan insana geçen kovit-19 diye bir hastalık var. Bilinen bir tedavisi olmayan bu hastalıktan korunmanın yolu: hastadan virüs almamaktır.
Virüsü almamak için: Burnumuzu ve ağzımızı kapatan bir maske kullanacağız, Elimizi ve yüzümüzü sabunlu su ile yıkayacağız, Karşımızdaki insandan 2 metre uzakta duracağız.
Duracağız da; okullar ne olacak?  Bu sorunun cevabı UZAKTAN EĞİTİMDİR. Uzaktan eğitimin başarılı olması da öğretmen, öğrenci ve velinin görevini doğru yapması gerekir.
Bu görevin en önemli şartı: Öğretmen, öğrenci ve velinin her sabah okula gidiyormuş gibi güne hazırlanarak: Öğretmen ve öğrenci psikolojisine girmesi, kendisini disipline edip, eğitime başlamasıdır. Çünkü çocuklarımız önemli bir kısmı tembel, sorumsuz ve beceriksiz.
Öğretmen okula gider gibi giyinmeli, sınıfa girip, sınıfta öğrenciler var gibi dersini anlatmalı. Öğrenci ile ara sıra sohbet edip, müzik ve görsellerle dikkat ilgisini çekmeli, derse estetik katmalıdır.
Kamera ve akıllı tahta önünde yaptığı dersi internet üzerinden öğrencilerine yansıtmalı. Öğrenciye ödev verip, ödevleri kontrol etmeli, gerekiyorsa öğrenciye yeni ödev verip, öğrencinin eksik yanlarını tamamlamalıdır.
Öğretmen; kendi anlattığı konuları videolar halinde bir havuzda toplayıp, bu havuzu 7 gün 24 saat öğrencilerin kullanımına sunmalı.
Anne çocuğu okula gidiyormuş gibi yataktan kaldırıp, kahvaltısını yaptırmalı, okul formasını giydirip, çalışma masasına oturtarak öğrenciyi disiplin altına almalıdır. Anne ve baba öğretmenin sözüne kulak vermeli, kendi kafasından çocuğa bir şey öğretmeye kalkmamalıdır.
Öğrenci sınıfta oturuyor gibi masasına oturup, öğretmenini dinlemeli, not tutup, anlamadığı konuyu hemen öğretmenine sormalı, ödevlerini yapmalı, sürekli tekrar ile bilgisini pekiştirmelidir. 
Ders saatleri çocuk ve öğrenci psikolojisine uygun, makul, mantıklı, sonuca odaklı ve uygulanabilir olmalı. Haftada beş gün olan eğitim altı gün olabilir ancak günlük ders saati ilkokulda 2 veya 3, ortaokulda 3 veya 4, lisede 4 veya 5 ders saati kadar olmalı. Ödev bu saatlerin dışında ve kişiye özel olmalı. 
Milli Eğitim her sınıf düzeyindeki dersi bir birinden bağımsız bölümler halinde haftanın beş günü aynı gün ve saatte bir TV kanalından yayınlayarak öğretmene ve öğrenciye farklı bir seçenek sunmalı. Bu yayını internet üzerinden öğretmen ve öğrencinin ulaşımına açmalı Öğretmen ve öğrencinin tüm istekleri okul müdürü ve bakanlık tarafından karşılanmalı.
Her öğrenci bizim çocuğumuz, çocuklar geleceğimizdir. Geleceğimize sahip çıkmak için çocuklarımıza çağın bilgi, beceri ve değer duygularını vererek, kendi ayakları üzerinde tutmak zorundayız. 
Eğitilmiş her çocuk başarılı ve mutlu bir çocuk, mutlu çocuk aydınlık ve güzel günlerin teminatıdır. Tüm taraflara başarılar dileği ile.   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Telli Arşivi