Görev yaptığı bölgede, il veya ilçede yaşayanların sorunlarına çözüm bulunması anlamında önemli bir fonksiyonu olan yerel basının yayım yaptığı bölgede kamuoyu oluşturmada da katkısı büyük olmaktadır. Yerel basın aynı zamanda yerel yönetim ve bölgede yaşayan bireyler arasında köprü vazifesi de görmektedir. Belli bir bölge için önemli olan bir olay çoğu zaman ulusal basında fazla yer bulamazken yerel basında tüm detaylarıyla yerel okuyucuya aktarılabiliyor.
Hem sorunların çözümü hem de ilçenin dışarıda temsili konusunda önemli işlere imza atan Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, yerel basını bilgilendirip bu süreçlere dahil etme anlamında da oldukça duyarlı bir duruş sergiliyor. Küçümseyip burun kıvıranların aksine yerel basınla çok sıcak ilişkiler kuran Başkan Şahin'in talebi üzerine Pendik'in kardeş kenti Kispest'te yer alan Yunus Emre Enstitüsü tarafından 30 öğrenciye kurs verildi. Söz konusu kursta Macar öğrencilere Türkçe şarkılar, Türk oyunları ve yemekleri tanıtıldı. Kurs sonunda projenin kapanış programı için bir tören düzenlendi. Bu törene katılacak Pendik Belediyesi heyetinde yerel gazeteciler olarak bizler de vardık.
Bu törene bizleri davet ederek onore eden başta Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, Başkan Yardımcıları Sami Divleli ve İzzet Öztop, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Cem Koçdemir ile Basın Danışmanı Metin Tavukçu'ya meslektaşlarım adına çok teşekkür ediyorum. Macar çocukların söylediği Türkçe şarkıları dinlerken ve Türkçe oyunlar oynamasını izlerken bir Türk olarak gurur duymamak elde değil. Başkan Dr. Kenan Şahin'in bu anlamlı girişimleriyle Pendik ve Kispest hem kültürel hem sosyal hem de eğitim alanında çok güzel ilişkiler geliştirildi.
Macaristan gezimizde tarihi ve turistik yerleri de ziyaret etme şansımız oldu. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun en meşhur padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'ın kuşatılması sırasında hayatını kaybettiği Zigetvar Kalesi'ni gezerken çok farklı duygular yaşadım. Bazı kaynaklara göre zaferden duyduğu heyecan nedeniyle ölen Kanuni Sultan Süleyman'ın naaşı İstanbul'a geri götürüldü ama kalbi buraya, daha sonra ise bir türbeye gömüldü. Araştırmacılar, Sultan Süleyman'ın kalbini bulmak için toprağı ve arşivleri eşeliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.