Rusya ve İsrail'le ilişkilerde normalleşme yolunda yaşanan olumlu gelişmelerle umutlanan Türk turizm sektörü, Atataürk Havalimanı'ndaki bombalı terör saldırısıyla yine karamsarlığa gömüldü. Saldırının arkasında IŞİD'in olduğu yönünde kuvvetli emareler var. Aslında IŞİD’in Türk turizmini ve dolayısıyla da Türk ekonomisini hedef alan ilk saldırısı bu değildi. Hatırlanacağı üzere İstanbul'un turizm merkezi olan Sultan Ahmet'teki canlı bomba saldırısının arkasından da IŞİD çıkmıştı. 
12 Ocak 2016 tarihinde IŞİD militanı olan Suriye kökenli 28 yaşındaki Nebil Fadli isimli saldırgan, turist kafilesinin arasına girerek üzerindeki bombayı infilak ettirmişti. Patlama sonucunda saldırgan dahil 11 kişi olay günü ölmüş ve 16 kişi de yaralanmıştı. Olaydan sonra tedavi altında olan 2 kişi daha hayatını yitirmiş ve can kaybı sayısı toplam 13 kişiye yükselmişti. Saldırıda hayatını kaybeden kurbanların tamamı Alman vatandaşıydı. Patlamada yaralanan 14 kişiden 11’inin yabancı uyruklu olduğu belirlenmiş ve patlamadan sonra dokuz Alman, bir Norveçli ve bir Perulu hastanede tedavi altına alınmıştı. Olay sonrası, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu yaptığı açıklamada, saldırıyı gerçekleştiren intihar eylemcisinin IŞİD militanı olduğunu açıklamıştı. 
19 Mart 2016 tarihinde ise IŞİD bu kez İstanbul'un kalbi Taksim'de kanlı yüzünü göstermişti. Beyoğlu İstiklal Caddesi Balo sokakta meydana gelen canlı bomba saldırısında 5 kişi hayatını kaybetmiş, 12'si yabancı uyruklu çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Beyoğlu Kaymakamlığı önünde gerçekleşen canlı bomba saldırısında ölenlerin 3'ünün İsrailli, birinin de İranlı olduğu açıklanmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, İstiklal Caddesi'ndeki canlı bomba saldırısını gerçekleştiren teröristin 1992 doğumlu Mehmet Öztürk olduğunu açıklamış ve söz konusu şahsın DAEŞ terör örgütü ile bağlantılı olduğunu söylemişti. 
Türkiye’ye gelen turist sayısı mayısta yüzde 35 azalmayla 8.3 milyon kişiye indi. Bu yılın mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre gelen turist sayısı 1.3 milyon kişi azaldı. Sektör bu gerileme ile Türkiye’de depremin yaşandığı 1999 yılından bu yana en büyük düşüşünü kaydetti. Rus ve İsrailli turistler gelse bile Türk turizmi için en ciddi kayıp güvenlik hassasiyeti yüksek olan Avrupalı turistler. IŞİD ve PKK da bunu bildiği için İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin kalabalık noktalarında bombalı saldırılar düzenliyor. Batılı turistlere ‘Türkiye’ye tatile giderseniz can güvenliğiniz tehlikede’ mesajı verilmek isteniyor.