Anayasa tartışmalarına değinen Yıldırım, CHP'yi "Çarşı gibi her şeye karşı" sözleriyle eleştirirken, "MHP'nin desteği önemli" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı idam çağrısına yanıt verdi.
"Sayın Bahçeli bugün bu yönde bir açıklama yapmış. İdam meselesi bir anayasa meselesidir. Anayasada bir uzlaşma meselesidir" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Diğer partilerle bir mutabakat sağlanırsa, milletin umumi arzusu olan sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir. Bu 15 Temmuz darbe girişiminde gündeme geldi. Bunların cezasız kalmaması isteniyor. Bunun gibi alçak girişimlerin bir daha olmaması isteniyor. Bu feryada kulak tıkayacak değiliz. Bunu tek başımıza yapamayacağımızın ve bu düzenlemenin geriye doğru işlememeyeceğinin bilinmesini istiyoruz. Sayın Bahçeli'nin düşüncesini dikkate alıp anayasa teklifimizi bu yönde yapacağız."
Anayasa değişikliğinin sadece iktidar partisinin işi olmadığını belirten Yıldırım, "Millete verdiğimiz sözü tutma zamanı geldi. Anayasa değişikliği yapacak çoğunluğumuz yok. Bizim istediğimiz gibi bir anayasayı oylayalım demiyoruz, bir teklifimiz var. Buyrun siz de teklifinizi getirin vatandaşa gidelim diyoruz. Vatandaş hangisini onaylarsa başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Şimdi sırası bütün partilerin katılımıyla bir anayasada uzlaşalım" diye konuştu.
"CHP, ÇARŞI GİBİ HER ŞEYE KARŞI"
CHP'nin anayasa değilikliğine temelden karşı olduğuğunu savunan Başbakan, "CHP, Çarşı (Beşiktaş taraftar grubu) gibi her şeye karşı. Biz ne söylersek tam tersini söylüyorlar. Bu CHP AK Parti ne söylerse tersini söylüyor. Gelin memleket meselelerinde bir araya gelelim. Siyaset yapacaksak seçim meydanlarında anlatırız. 10 seçimdir anlatıyoruz, siz de anlatıyorsunuz biz de anlatıyoruz" ifadelerini kullandı.
"MHP'NİN DESTEĞİ ÖNEMLİ"
Yıldırım, anayasa değişikliği hazırlığında sona gelindiğini belirtti. MHP'nin ve Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamalarını hatırlatan Yıldırım, "Bunlar bizim hazırlıklarımıza zemin hazırlamıştır. 330'a erişmek ve üzerine çıkmak için MHP'nin desteği önem arz etmektedir. MHP'nin hassasiyetlerini dikkate alarak hazırlık çalışmalarımızı tamamladı. Meclis önümüzü açarsa anayasa ve sistem konusundaki anlamsız tartışmalara noktayı koyacağız" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım'ın, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyonla ilgili değerlendirmeleri de oldu. Ülke içinden ve Avrupa'dan gelen 'basın özgürlüğü' eleştirilerine yanıt veren Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu gazetede gözaltılar yapıldı, hemen koro halinde başladılar, 'basın özgürlüğü elden gidiyor' diye. Biz basın özgürlüğüne sahip çıkacağız. Terörle mücadelede attığımız adımlarda hemen önümüze basın özgürlüğünü getiriyorlar. Avrupa Parlamentosu'nda bir kişi basında gözaltılar kırmızı çizgimizdir diyor. Türkiye tehditlerle hizaya getirilecek bir ülke değildir. Bu kadar bu konularda hassas olacağına terör örgütünün reklamı yapılırken kırmızı çizgileriniz neredeydi? Kandil'de terör örgütü mitingde taraftarlarına hitap etti. Türkiye'nin Cumhurbaşkanını mahkeme kararıyla engellediler. Çifte standartla bir yere varamazsınız. Basın özgürlüğünün ne demek olduğunu sizden öğrenecek değiliz. FETÖ'ye alenen destek verenleri masum görecek değiliz. Şehit ve gazilerimize karşı sorumluluğumuz var."
Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"14 yıl boyunca milletimiz bizden desteğini esirgemedi. AK Parti millete hizmet sevdasının adıdır. Milletimize duyduğumuz sonsuz güveni milletimiz karşılıksız bırakmadı. Kriz üretmek isteyenler AK Parti'nin kararlı tutumu sayesinde kaybetti. Biz millete efendilik yapmaya değil, hizmet yapmaya geldik. Milletimizin bize duyduğu güven en büyük gücümüz oldu. Mevlam bizi milletimize hizmet etme şerefinden alıkoymasın.
Son grup toplantımızdan bu yana yine yoğun bir gündemle çalışmalarımızı sürdürdük. Afyonkarahisar'da iki gün süren istişare toplantımızda milletimizin beklentilerini gözden geçirdik. Bu istişare toplantımızdan da yeni hedef ve fikirler için gerekli stratejileri, gerekli yol haritasını belirleyerek çıktık. Milletimizin bizden ne beklediğini gayet iyi biliyoruz. Başkaları çamur siyaseti yapabilir, çamur atarak iftira atarak gündemde kalmaya çalışabilir, AK Parti olarak biz millete verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.
FETÖ terör örgütü ve uzantılarının ısrarla yaymaya çalıştığı Türkiye'de ekonomi bozuluyor ve istikrarsızlık var propagandasına rağmen küresel yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi artarak devam ediyor. Türkiye'nin istikrar ve güvenle geldiği nokta budur. 2009 krizinin Türkiye'de hafif geçmesinin arkasındaki en önemli husus Türkiye'nin krizde yatırımlara hız vermesiydi. Türkiye 27 çeyrek üst üste büyüme gerçekleştiren ender ülkelerden biri olmuştur. F-35 uçaklarının ilk partisinin 2017'de Türkiye'ye gelmesi kararını aldık. Bu en modern uçakların yapımında Türkiye var. Yapılacak her F-35 uçağının maliyetinin yüzde 50'sini oluşturan parçalar Türkiye'de üretilecek. Savunma sanayiine yaptığımız yatırımların tutarı 35 milyar dolardır. Bugün Türkiye tankını, helikopterini yapar duruma geldi. Savunma sanayi teknolojilerinde ar-ge faaliyetlerine yatırımı artırma kararı aldık.
"DEMİRYOLLARI YATIRIMLARI DEVAM EDECEK"
Cumhuriyetimizin 100. kuruluşunda büyük hedefleri geçekleştirme yolundaki kararlılığımız sürüyor. 29 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı açılışını gerçekleştirdik. Bu Avrupa'nın 6. büyük tren garıdır. Ankara YHT garıyla beraber demiryollarında gerçekleştirdiğimiz atılım devam edecek. Ankara hızlı tren hatlarının da başkenti haline gelecektir.
"İSTANBUL'DA GERİYE İKİ PROJE KALDI"
İstanbul'a 7 büyük proje kazandırıyoruz. Bunların beşi bitti. Avrasya Tüneli'ni 20 Aralık'ta açacağız. Avrasya Tüneli deyip geçmeyin. Denizin altında 106 metre derinlikte seyahat edeceğiniz bir projeden bahsediyorum. Başka bu derinlikte proje yok. En derini ABD'de o da 44 metre. Geriye iki proje kaldı. Üçüncü havaalanının da ilk etabını 2018 Şubat ayında hizmete alıyoruz. Yedinci büyük eser Kanalistanbul... hazırlıkları büyük ölçüde hazırlandı. Bunun için adımı da atacağız. Çanakkale 1915 Köprüsü'nde ilk kazmayı 2018 Martı'nda vuruyoruz. Çanakkale geçilmez dedik ama düşmana geçilmez. Dost için köprü ile de havadan da geçilir. Semiha Hanım diyor ki; 'Haberleri izlerken Başbakan'ın haberleri ilgimi çekmiyor, Ulaştırma Bakanı'nın haberleri daha ilgimi çekiyor.' Elbet bir gün o da kabul edecek.
"VESAYET ODAKLARINA SON DARBEYİ VURACAĞIZ"
Geçmişte vesayet odakları her 10 yılda bir darbe yaparak bu ülkenin önünü kesmeye çalıştılar. Türkiye'yi birilerinin istediği gibi, istikrarsızlığa mahkum etmek istediler. Siyasetin gelişmesini, istikrarlı hükümetlerin kurulmasını hiçbir zaman istemediler. Milletin geleceği, refahı adına hiçbir şey yapmadılar. Yapacağımız anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarına son darbeyi vuracağız ve vesayeti Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız. 2002'de seçim olmuş, AK Parti iktidara gelmiş, ne kadar heyecanlıyız. Memlekete hizmet etmek için kolları sıvamışız. Ankara'ya geldik, sağdan soldan kafayı uzatanları gördük. AK Parti 14 yıllık iktidarında karşısına çıkan vesayet odaklarının birer birer icabına bakarak bugünlere geldi. 367 icadıyla sözde AK Parti'ye cumhurbaşkanını seçtirmeyeceklerdi. Hodri meydan dedik, siz seçtirmezseniz millet seçer dedik.
MHP'YE TEŞEKKÜR
Bu vesayet odaklarının hiç azimleri tükenmez. O iş bitti, sonuç alamayınca parti kapatmaya kalktılar. Bu da bitmedi, yargı yoluyla vesayet kurmaya kalktılar. Sonra FETÖ'cüler piyasaya çıktı. Gezi ve 17 Aralık'la vesayet yoluyla iktidarı ele geçirmeye çalıştılar. Durmadılar, 15 Temmuz'da finale çıktılar. Millet de meydana indi, onlara dersini verdi. Hem FETÖ ile hem BETÖ ile amansız bir mücadelemiz var ama gereken desteği göremiyoruz. İlk günler beraberlik ruhuyla bir araya geldik. Sonra anamuhalefet partisi lideri Yenikapı ruhundan ayrılmak için gayret içerisine girdi. Yenikapı ruhunu gözümüz gibi koruyacağız. O günkü duruşunu bugün de devam ettiren Milliyetçi Hareket Partisi'ne teşekkür ediyorum. Sorumlu davranış gösteren Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum.
"TERÖRLE MÜCADELE SÜRECEK"
Son günlerde terörle mücadelede, önemli mesafeler aldık. Kırsal kesimde ciddi anlamda terör örgütünün direncini kırdık. Şehirlerde yaptıkları şeyleri biliyorsunuz. Her yere el yapımı patlayıcılar yerleştirdiler. Oradaki vatandaşlarımızın evlerini başlarına geçirdiler. Şehirler temizlendi, kırsalda mücadele sürüyor. Yeni konutlar yapılıyor, vatandaşlar eskisinden daha güzel evlerine geçip oturacaklar. Yöreye yönelik muazzam bir yatırım ve teşvik paketi ilan ettik. Buralarda da fabrikalar kurulacak. Gençlerimiz dağ yerine burada hayatını kazanacak. Teröre katılan gençlerin sayısı 10 kat düştü. Terör örgütü artık gençleri kandıramıyor. Yöre halkı artık tercihini yapmıştır. Mücadelemiz her vatandaşımız güvende oluncaya kadar devam edecek.
İstanbul İl Başkanlığı'nda bir konuşma yaptım. Başkanlık gelirse Türkiye bölünür diyorlar dedim. Aksine başkanlık olmazsa bölünme riski vardır dedim. Bunu ele doladılar, malzeme bulmuş gibi. Efendim, bölünmeyle tehdit ediyor. Başbakan Türkiye'yi başkanlıkla bölünmeyle tehdit ediyor dediler. 7 Haziran'ı ne çabuk unuttunuz. Hükümet kurulamadı. Türkiye'nin partisiyiz diyenler nasıl silahlı çatışmayı yeniden başlattılar. İstikrar kaybolmuştu. Türkiye'nin güçlü bir yönetime ihtiyacı var. Bu topraklarda güçlü kalmak ve mücadele etmek kolay değildir. Bunun neresi tehdit, neresi bölünmeyle halkı tehdittir. Başkanlık olursa birlik beraberlik olur, Türkiye her tehdide karşı daha güçlü olur. Dediğimiz budur. Buna farklı anlamlar yüklenmesini asla tasvip etmiyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.