NECMİ PEREKLİ - 1 PUANA RAZI
Maçı değerlendirirken, "Maçın kalitesinin esas mahiyetini incelerken sonucun nereye varacağı tahmini için sahaya yansıtılan futbolu iyi tahlil etmek gerekir". İlk yarıya baktığımızda her iki takımın da sahada futbol adına ortaya hiçbir şey koymadığını görmek mevcut.
Türk futbolunun bunca gereksiz yabancı ile nerelere çöktüğünü görmemek için kör olmak gerekir. Bir 45 dakika boyunca hiçbir pozisyon yok, heyecan yok futbol kalitesi namına da ortada bir şey yok..
İki takımda da kendisini hedefe ulaştıracak hareket ve organizasyonlardaki başarı grafiği fevkalade düşüktü. Ritmi ve standardı çok düşüktü. Haydi Sivasspor'un bu hafta içinde bulunduğu kadro noksanlığı ve maç yorgunluğu dezavantajları ortada..
Ayrıca moral kondisyon olarak ve hocalarının hasta oluşu da cabası. Peki Trabzonspor'a ne oldu da, sahada rakibinden daha kötü gezindi. Abdullah Avcı, "Savunma işini hallettik" dedi ama 76. dakikada rakip sol kanat, Trabzonspor sağ kanadında üç savunma adamını bir metrekare içerisinde çalımlayıp geçerek, gol pasını verdiği de gözümüzden kaçmadı..
Bunu da bir kenara not etse iyi olur. Trabzonspor'un üç orta saha adamı Abdülkadir Parmak, Abdulkadir Ömür ve Bilal, üçünün de orta sahada hiçbir varlık gösteremediği, maç aksiyonuna en ufak bir ağırlıklarının olmadığını da unutmayalım..
Gol yollarında bordo-mavililerin tek umudu olan Afobe'nin bu şartlar altında değil gol bulabilmesi, gol pozisyonuna dahi girmesi şanstan öte rakiplerin ikramına muhtaç bir durumda. Ayrıca bu futbolcu, sürekli olarak arkası rakip kaleye dönük olarak oynayıp, topla dönememesi de bir forvet olarak onun en büyük zaafı..
Abdullah Avcı'nın bu duruma da acil olarak bir çözüm getirmesi gerekir. Sonuç olarak her iki takımın da sahada gezindiğini düşünürsek; bir puana elbette razı olacaklardı. Diğer taraftan iki sezonda 5 antrenör değiştiren bir takımın son hocasının bu ekibe futbol öğretmesi tabii ki çok zor olacak..
REHA KAPSAL - TEMPOSUZLUK
Trabzonspor, Sivas'ı yorgun, sakatlıklar, oyuncu grubunun ve antrenörünün Covid olması nedeniyle ciddi anlamda eksik yakaladı.Sivas 3 gün sonra deplasmanda Trabzon'a gelirken, bordo-mavililer 9 gün antrenman yaptıktan sonra kendi evinde
Sivasspor'u ağırladılar. Ama fiziksel olarak sanki maçın içinde hafta içi UEFA kupası maçı yapmış takım Trabzonspor gibiydi. Trabzonspor, yalnız top rakipteyken orta sahaya gelip alan parselizasyonu yapmasıyla bu maçı bitiremezdi..
Saha içinde genelde savunma ve orta sahada devamlı yan ve geri pas oynayan, topu öne doğru sokmakta, takımın rakip yarı alanda oynamasını sağlamasında, oyun hareketliliği, hücum organizasyonu, planları çok yetersizdi. "Bununla beraber; Trabzonspor rakibine net topla ve topsuz fiziksel baskı da yapamadı. Ne topla ne de topsuz rakibini hataya zorlayacak tempo yaptılar". Böylece de rakibini hataya da zorlamamış oldu..
Trabzonspor'un bir oyun kültürü vardır. Bu, seyirci olur olmaz ayrı. Maça ön alan baskısıyla, rakip savunmayı hataya zorlayarak bir oyun başlangıcı genetiği vardır. Eğer böyle her pozisyonda orta sahaya gelip kazandığınız topla, hızlı hücum geçişleri veya kontrataklarla oynamak Trabzonspor'un oyun hafızasında yoktur..
Yalnız Ekuban'ın hücumda yapacağı aksiyonlarla, üretmeye çalıştı bordo mavililer. Afobe, Bilal gibi oyuncu kalitesi Trabzonspor'un ayarında olmayınca, buna bir de Ömür'ün formsuzluğu eklendi. Bir de orta sahadaki hem Abdülkadir Parmak ve Baker'ın temposuz, akıl koymadan oynadıkları oyunla beraber iki kenar beki de Serkan ve Marlon'un dağınıklığı, genişlikte ve derinlikte top alamamaları, önde kanat oyuncularının onları hücuma sokmak için koridor açmadıkları gibi iç saha oyunlarında Ekuban'ın da kanatta oynaması doğru değildi..
Maça Trabzon böyle başlayabilirdi. Gidişata göre Abdulkadir Ömür sağ kanada hücum çizgiye geçip, Ekuban Afobe'nin yanına geçip, daha top ayağındayken Trabzonspor'un 2-2- 4-2 düzeninde hücumda daha fazla adamla rakip ceza sahasına girip, rakibe baskı yapabilecek saha içi formasyonunu da Abdullah Avcı uygulayabilirdi..
Trabzon'un golünde, Sivas kendi tuzağına düştü. Eksik yakalamaya çalışırken, eksik yakalandı. Fırtına golü hücum geçişinden Ekuban'ın hızı ve kalitesiyle buldu. Yediği golde de sayısal olarak rakipten çok olmasına rağmen rakibi set hücumu yaptığı bölümde Serkan'la başlayan hamle hamle zamanlamasıyla yarattığı, zafiyetle, yine defanstaki yerleşim hatasından golü yedi..
Avcı'nın önüne bakıp, bu takımın hem oyuncu hem de oyun anlamında özellikle hücum organizasyonları nasıl gelişecek, buna kafayı yormalı. Top rakipteyken de ön alan baskısını daha fazla rakibe götürerek, hataya zorlayıp, üstünlük sağlayacak oyun ve bunun getirdiği skorları da bir an önce bu uygulamalarla hayata geçirmeli..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.