Hızlı başlanıp, kenarların etkili kullanıldığı, çizgiye inip ceza sahasına sık sık top atılan mükemmel bir ilk bölüm izledik. Mükemmellik ibaresi abartılı gelebilir ama ilk maçla kıyaslandığında, ortaya çıkan görüntü farklılığı bu anlamda önemliydi.
Oyuncuların bitiriciliklerden ziyade; topla buluşabilme ya da buluşturulabilmeleri konusunda eksikliklerin yaşandığı bu bölümde bir türlü gelmeyen gol, rakibin de oyunda cesaretini artıran unsur oldu. İlk yarının ikinci bölümü; ortaklaşa git gellerin olduğu hatta sıkıcı bile denilebilecek anların da yaşanmasına sebep oldu. İlk maçın avantajlı skoru cepte olunca, stres de düşüktü tur düşünüldüğünde.
Lige daha hızlı girer
Visca’nın taşıdığı, Draguş’un ilk resmi golünü mükemmel şekilde atması ile tribünlere gelen taraftarlar da verdikleri emeğin karşılığını almış gibi mutlu oldular. Sezon başı, ilk maçlar, takımın eksikleri, yeni isimlerin yavaş yavaş katılımı gibi durumlar düşünüldüğünde; Trabzonspor lige bundan daha hızlı girer diye düşünüyorum.
Maçı izlerken şampiyonluk yaşamış diğer takımların hazırlık maçlarına baktım. Ortalamaları beş maç olmuş. Trabzonspor ise 2 hazırlık maçı yapmış. Bu maçların hazırlıkları zayıf kaldı bence. Ancak bu maçlarla beraber hazırlık maçları sayısı ortalamaya yaklaşmış gibi de bakılabilir.
Daha zor bir rakip olsa, Uğurcan formsuz olsa, işler daha da içinden çıkılmaz olabilirdi, ancak bunlar olmadı. Trabzonspor ülke puanı da dahil üzerine düşeni yapmış oldu. Bundan sonrası daha zor olacak ama bundan sonrasına daha hazır ve daha eksiksiz bir Trabzonspor da olacak. Ve Trezeguet, varlığı dert, yokluğu yara olabilir. Çünkü onsuz da atak yok gibi. Pası da düşün Trezeguet!
Üzerine düşeni yaptı
Hızlı başlanıp, kenarların etkili kullanıldığı, çizgiye inip ceza sahasına sık sık top atılan mükemmel bir ilk bölüm izledik. Mükemmellik ibaresi abartılı gelebilir ama ilk maçla kıyaslandığında, ortaya çıkan görüntü farklılığı bu anlamda önemliydi.