Cumhurbaşkanı Erdoğan, savcı Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin, "Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına açan kuruluşlar, savcımızın şehit edilmesine ortak olmuşlardır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, Fenerbahçe Spor Kulübü kafilesini taşıyan otobüse yönelik silahlı saldırıyı şiddetle kınayarak, yaralanan şoför Ufuk Kıran'a acil şifa diledi.
Fenerbahçe Spor Kulübüne, futbolculara, teknik heyete, taraftarlara ve millete "geçmiş olsun" dileğini sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tüm spor dalları gibi futbolun da esası centilmenliktir, öyle olmalıdır. Şiddetin, hele hele silahlı saldırının olduğu yerde spor bitmiş, yerine vandallık gelmiş demektir. Futbolu bahane ederek vandallık yapanlar, sadece kendi takımlarına değil tüm ülkeye, tüm millete ihanet ettiklerini bilmelidirler. Bu tür hadiselere karşı gerek kulüplerimizin gerekse ilgili tüm kurumlarımızın gerekli tedbirleri en kısa zamanda alacaklarına ve en etkili şekilde uygulayacaklarına inanıyorum."
Olayla ilgili İçişleri Bakanlığının yoğun bir çalışma yürüttüğünü, kısmi olarak bazı delilleri ele geçirdiğini, gözaltıların olduğunu ifade eden Erdoğan, olaya ilişkin çalışma ve değerlendirmelerin sürdüğünü bildirdi.
"Teröristlerin yanında olan basın kuruluşlarını kınıyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın Çağlayan Adliyesi'ndeki terör eyleminde şehit edilmesinin, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir olay olduğunu vurguladı.
Saldırıdan ibret alınması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir kısım basın yayın kuruluşlarının en başından itibaren bu hadiseyi insanlığa, ahlaka, vicdana, hakka, hukuka sığmayacak şekilde verdiklerini ifade etmek isterim. Mağdurun değil teröristlerin yanında yer alan bu basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına sonuna kadar açan bu kuruluşlar, bana göre savcımızın şehit edilmesine onlar ortak olmuşlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasinin hak ve özgürlüklerin beşiği olarak kabul edilen batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Bu ülkelerde terörün ve teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulur" diye konuştu.
"Herkes aranmalıdır"
Kiraz'ın şehit edilmesinin ardından adalet saraylarına girenlerin aranması gerektiğine ilişkin açıklama yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
Çok açık net olarak söylüyorum, evet herkes aranacak, aranmalıdır. Danıştay'da yaşanan olay olduğu zaman bunlar kıyamet koparmadılar mı? Ne dediler: Mürteciler, Danıştay mensubumuzu şehit ettiler' dediler. Sonra arkasından yine bunlar çıktı. Sen avukat mısın? Dürüst müsün? Tamam niye aranmaktan çekiniyorsun. Çantanı da göster, x-ray'den geçsin, sen de x-ray'den geç, iş olsun bitsin. Çünkü yarın vatandaş 'Güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi, aramadı' diyor."
"Terör eylemi' diyemeyen herkes terörün destekçisidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açık söylüyorum, teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır. Bu eyleme terör eylemi diyemeyen herkes, terörün açık destekçisidir" dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kimi CHP milletvekillerine, HDP milletvekillerine bakıyorsunuz, teröriste terörist demedikleri gibi müdahale eden güvenlik güçlerini suçlayan, onları devlet terörü ile itham eden görüşler sarfediyorlar. Yani savcımızı öldüren terörist masum, onlara müdahale eden güvenlik güçleri ise güya devlet terörü uygulayan suçlular. Ben o güvenlik görevlilerimizi tebrik ediyorum, kutluyorum, onlar görevlerini yaptılar."
"Sistemi değiştirmek zorundayız"
Türkiye'nin köklü bir yeniden yapılanmaya, yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu gerçeği görmek ve kabul etmek mecburiyetindeyiz. Mevcut sistemle buraya kadar, daha ileriye gitmek istiyorsak sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde yeniden patinaj yapmaya, yeniden yerimizde saymaya, hatta Allah göstermesin gerilemeye başlarız. Meseleye bu açıdan baktığımızda hem dünyadaki mevcut uygulamalar hem de kendi devlet geleneğimiz bize başkanlık sistemini işaret ediyor."
Dünyada başkanlık sisteminin çok farklı uygulamaları bulunduğunu anlatan ve örnekler veren Erdoğan, tüm bunların incelendikten sonra Türkiye'nin ihtiyaçlarının ve kültürünün de dikkate alınarak bir başkanlık sistemi oluşturulabileceğine vurgu yaptı