Türkiye artık 24 Haziran’daki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine kilitlendi. Her seçim önemli ama bu seçim bir başka… Erkene alınması da bu seçimleri ayrıca bir özel kılıyor. Saflar büyük ölçüde netleşti. Bir yanda Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nden oluşan Cumhur İttifakı… Karşı tarafta Cumhuriyet Halk Partisi, Saadet Partisi, İyi Parti ve Demokrat Parti… Kıran kırana bir seçim bizi bekliyor. Milletvekili aday adayları da sahne alıp sahaya çıkmaya başladı.
Yerel ölçekte bakacak olursak İstanbul’da bazı Ak Partili belediyelerin bu sıkı yarışta biraz geride kaldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bunu farkında olduğu için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere belediye başkanları, il ve ilçe başkanları bazında köklü değişimlere gitme zorunluluğu hissetti. Hem genel hem yerel anlamda partideki ‘metal yorgunluğu’ aşmak için ciddi hamleler yaptı. Bu bir takım oyundur ve bu oyunda yorulan ve performansı düşen oyuncuları değiştirmek lazımdır. Hatta ve hatta yeri geldiğinde iskelet kadroyu bile değiştirmek gerekir. Aksi takdirde halk sizi toptan değiştirir.
Ak Parti’deki değişim rüzgarını CHP cephesinde göremiyoruz. Anlaşılan o ki genel merkez, CHP’li belediyelerin hepsinin performansından çok memnun! Bundan da cesaret alan CHP’li bazı belediye başkanları seçildiklerinden bugüne halktan koparak saltanat sürmeye devam ediyor. Halen partilerinin kredisini hoyratça harcıyor. Çürümüş domatesleri ayıklamazsanız halk toptan size faturayı keser! CHP Genel Merkez inisiyatif alıp gereğini yapmakta çok geç kaldı. İstanbul’da çoktandır ayyuka çıkan homurtuları, memnuniyetsizlikleri dikkate alıp eleştirilen odağındaki belediye başkanları ile ilgili gereğini yapmalıydı.
Siyaset dinamik bir süreçtir ve sürekli güncelleme yapmayı gerektirir. Toplumsal değişimleri okuyamazsanız sınıfta kalırsınız. O yüzden her an tetikte olmanız ve halkla iletişiminizi çok canlı tutmanız gerekir. Yeri ve zamanı geldiğinde de birilerini beklemeden en radikal tedbirleri almalısınız. Duraksarsanız geride kalırsınız. Bu hem yerel hem de genel anlamda değişmez bir kuraldır. Gündemin peşine takılmak yerine değişimi iyi okuyarak gündemi belirlemek zorundasınız. Özellikle de muhalefetteyseniz… Yoksa bedelini çok ağır öderseniz.
24 Haziran’a artık sayılı günler kaldı. Milletvekili aday adayları, cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar netleşiyor. Çok çalışmak, halkın gündemini ve taleplerini iyi okumak gerekiyor. Bunları bilmeden klasik yöntemlerle seçim propagandası yapmak nafile çabalardır. Hem halkın taleplerini çok iyi okuyacaksınız hem de herkesten önce gereğini yaparak gündemi belirleyeceksiniz. Yerel yönetimleriniz de sizinle aynı heyecanda ve bilinçte olmak zorunda. Bu koordinasyonu sağlamayan yarışta geride kalmaya mahkumdur