Sarıyer Belediyesi Ana Hizmet Binası, tasarım sürecinden itibaren BREEAM kriterleri doğrultusunda değerlendirilerek inşaat sürecindeki uygulamalarıyla “Very Good” sertifikasına adaydı. Yapım ve kullanım özellikleri ile dünyanın yeşil sertifikalı bu büyüklükteki kamu binası’ olma özelliğine sahip yapı, enerji ve su tüketiminde alınan tasarruf önlemleriyle işletme maliyetlerinde önemli oranda azalma sağladı.
Enerji, malzeme, su, sağlık ve konfor, arazi kullanımı ve ekoloji, atık yönetimi, kirlilik ve ulaşım olmak üzere 9 kategoriden oluşan bütüncül bir değerlendirme sonucunda verilen sertifika ile birçok alanda çevreci tutum sergileyen Sarıyer Belediyesi’nde sağlanan tasarruflar büyük önem taşıyor.
YÜZDE 55 DAHA AZ SU KULLANIMI
Doğal kaynakların etkin kullanılmasını sağlayan çalışma, Sarıyer Belediyesi’nin düşük seviyede su tüketimini de destekliyor. Yağmur suyunun 800 bin litrelik kapasiteye sahip depolarda toplanarak tekrar binada kullanılmasını sağlayan Belediye binasında standart bir binaya göre yüzde 55’e yakın daha az su kullanılıyor. Hizmet Binasında kanalizasyona doğrudan gitmesi gereken su dışındaki lavabo suları, toplanıp arıtılarak rezervuarlara tekrardan veriliyor.
BİNADA YOK YOK
İstanbul’un en eski ve gözde semtlerinden olan Sarıyer, 2017 yılında açılışını yaptığı belediye hizmet binası ile bir ilke imza attı. 93 bin metrekare büyüklüğündeki bina, yenilenebilir enerji sistemleri ve ‘engelsiz’ olma özelliği ile dikkat çekiyor. İlçe genelinde yaklaşık 20 farklı noktada hizmet veren birimlerini tek çatı altında toplanmasıyla büyük bir tasarruf sağlayan belediye binasında, enerji verimliliğinin en yüksek seviyede olması hedeflendi. Elektrik enerjisinin bir bölümü bina çatısına konumlandırılan yenilenebilir enerji kaynağı olan fotovoltaik güneş panellerinden sağlanan binada, sıcak suyun tamamı güneş kollektörleri ile sağlanıyor. Bina, çalışanların gün ışığından maksimum derecede faydalanmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. Sürdürülebilir arazi planlaması, su ve enerji, ekolojik malzeme kullanımı, hava kalitesi, atıkların kontrolü ve kirlilik gibi özellikleriyle Sarıyer Belediyesi’nin Ana Hizmet Binası, benzerlerine göre yüzde 30 daha fazla tasarruf sağlıyor.
800 ARAÇLIK OTOPARK
Kültür merkezi, DEMOPARK ve yenilenebilir enerji sistemleri ilişkili cazibe merkezi olan belediye binası, 26 müdürlüğü tek çatı altında toplayarak Sarıyer halkına önemli bir konfor sağlamış oldu. Bina ayrıca 800 araçlık otopark kapasitesi ve toplu taşımaya yakınlığı ile de vatandaşın ulaşımını kolaylaştırıyor.
İSTANBULLULARIN KÜLTÜR MERKEZİ
Klasik belediyecilik mantığının dışına çıkan Sarıyer Belediyesi yaptığı hizmet binasında sadece bürokratik hizmetleri düşünmedi. Kent ile özdeşleşen ‘İstanbul Boğaz’ı, DEMOPARK bünyesinde yer alan simülasyon sayesinde halk ile buluşacak. Diğer yandan 650 kişi kapasiteli Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi vatandaşların hizmetine sunuldu. Bunun yanı sıra Türkiye’nin ilk Boğaz müzesi olma özelliği taşıyan ve yapımı halen devam eden müze sayesinde de İstanbullular yaşadıkları kentin tarihi ile aydınlanabilecek.
BREEAM VE YEŞİL BİNA NEDİR?
Yeşil bina sertifikasyonlarının temelini oluşturan ilk değerlendirme sistemi olan Breeam, 1990 yılında oluşturulan standartlar çerçevesinde yapılan bir sertifikasyon sürecidir. Breeam İngiltere’de oluşturulan bir inşaat standartıdır. Binaların çevresel performansını değerlendiren bu sistem, dünyanın ilk yeşil bina değerlendirme sistemidir. Sistem başta İngiltere olmak üzere, AB ve EFTA(Avrupa Serbest Ticaret Birliği) üyesi ülkelerini kapsayan 77 ülkede kullanılmaktadır. Bu sertifikasyon süreci binaları yönetim, enerji, sağlık ve iyi hal, arazi kullanımı ve ekoloji, inşaatta kullanılan malzemeler, atık yönetimi, su, ulaşım ve kirlilik konularında değerlendirmeye tabi tutar. Belirlenen 10 kriter çerçevesinde puanlama yapılır. Kriterler inşaatın yapıldığı ülkenin coğrafi konumu ve ekolojik yapısına göre farklı ağırlıklarda değerlendirilir.
Yeşil binalar, yapılı çevrenin insan sağlığı ve doğal çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek şekilde tasarlanır ve inşa edilir. Binaların yeşil olarak tanımlanabilmesi için, sürdürülebilir arazi planlaması, su ve enerji, ekolojik malzeme kullanımı, iç ortam hava kalitesi, kullanıcı sağlığı ve konforu, ulaşım standartlarının sağlanması ve atıkların kontrolü, akustik çözümleri ve kirlilik gibi alanlarda belli standartları karşılaması gerekiyor. Bu konular altında kaynakların verimli kullanılması, binanın tasarım ve inşaat sürecinde çevreye etkisinin azaltılması amaçlanıyor. Uluslararası sertifikaların amacı binaların standart binalardan daha iyi yapılmalarını sağlamak olarak dikkat çekiyor.