Moralli geldiği İstanbul’da şok gollerle geriye düşen; reaksiyon göstermekte zorlanan bir Trabzonspor izledik. Pirlo, kendi birinci ve ikinci bölgesini birbirine yakın tutup hızlı geçişlerle aradığı golleri rahatlıkla bulan taraf oldu. Trabzonspor kapanan rakibine karşı son derece etkisiz kaldı. Pas trafiği yavaş ve etkisiz kalınca, bloklar arasında bağlantılar Abdullah Avcı’nın istediği seviyeye bir türlü yükselemedi. Bartra’nın takımını eksik bırakan hamlesi karşılaşmanın seyrini de belirleyen durum oldu adeta... Böylesi bir deneyimin geriye düşen takımını sayı olarak da geri düşürmesi hamleleri de hızlandıran ve Trabzonspor adına senkronu daha da bozan durum olarak ilerleyen dakikalara sirayet etti. Rakibi de eksik kalınca umutlanan Trabzonspor, sadece umutlandığıyla kaldı. Reaksiyon veremeyen, Hamsik’e rağmen hızlanamayan, kenarları kullanamayan Trabzonspor kalesinde goller görmeye devam eden taraftı.
İşlevsiz bir oyun
Birkaç gün önce ezeli rakibine karşı ürettiği oyun, bu kez farklı bir oyun karşısında işlevsiz hale geldi. Rakipleri kapanacaktı Trabzonspor’un. Ve kapanan rakiplerine oyun üretmek gerekiyordu. Adeta beklenen bir rakip oyunu, tempo yapamayan Trabzonspor, sonuç mağlubiyet. Visca’nın da sakatlanması, Trezeguet’den koşullar gereği erken vazgeçiş ve kaybedilen 3 puan... Trabzonspor’un en büyük rakibi, bu karşı oyun modeli olacak. Çözüm ise sanırım yaratıcı oyuncularda kısa vadede...