Öyle ki bazen parmaklarını çıtlatmadan işe bile başlayamazsın. Ancak, daha önce duyduğun olumsuz şeyler, seni bu alışkanlığın konusunda endişelendiriyor olabilir.
Nereden geliyor bu ses?
Yüz yıllardan bu yana, bilim insanları bu çıtlatma sesi üzerine kafa yoruyor. Plos One’da yayımlanan güncel bir çalışmaya göre, vücudun bu garip alışkanlığından çıkan ses, ayrışan eklemlerin arasında oluşan hava baloncuklarının eseri.
Bu süreç, teknik olarak “tribonucleation” olarak adlandırılıyor. Geisinger Health System’da ortopedi departmanı baş hekimi Michael Suk’a göre, eklemler arasındaki sıvı, eklemler arasına zamanla yeniden doluyor. Çıtlama sonrasında baloncuk oluşuyor ve zaman içerisinde bu sıvı tekrar yerine doluyor.
Neden yapıyorsun?
Suk’a göre bu durum hem fiziksel hem de mental bir durum. Mental açıdan bakıldığında, bu durum bazı insanlar için tırnak yemek ya da parmaklarıyla tempo tutmak kadar sinirsel bir alışkanlık. Belki de, sadece stres atmak için yapılan bir alışkanlık olabilir.
Olaya fiziksel açıdan bakıldığında, yapılan çalışmaya göre bu alışkanlık eklemler arasında boşluk yaratma isteği ile açıklanabilir. Birçok durumda, parmak çıtlatma sonunda sıvı akışı hızlanarak parmaklar daha da rahatlıyor.
Bazı insanlar niçin yapamıyor?
Parmaklarını çıtlatmadan duramayan insanlar elbette var. Ancak bazıları için durum hiç de aynı değil. Suk’a göre, herkesin parmak çıtlatma potansiyeli var. Aradaki fark ise, bazı insanların eklemlerindeki baskı eşiğinin daha zayıf olması. Çıtlatma sesi, bu yüzden gelmiyor olabilir. Bu sesi duyamıyorsan, çok zorlamamalısın. Sonuçta, bazı el sakatlıkları ile karşılaşman mümkün.
Artrite yol açar mı?
Parmak çıtlatmanın artrit rahatsızlığına yol açtığı söylentisi, Suk’a göre çok da doğru değil. Çünkü, bunun bilimsel bir dayanağı yok. Alışkanlık olarak parmak çıtlatan insanlar üzerine yapılan bir araştırmada, parmak çıtlatma ile artrit arasında bir bağlantı olduğu saptanamamış. Her ne kadar mükemmel bir alışkanlık olduğu söylenemezse de, uzun vadede bu alışkanlığın bir zararı bulunmuyor.