Kılıçdaroğlu 15 Temmuz sonrası er ve erbaşların gözaltına alınmasını eleştirerek, "Erlerin ne günahı var" dedi. Askeri sistemde erlerin ve erbaşlarım komutanın emri altında olduğunun altını çizen CHP Genel Başkanı, "Er ve erbaşları neden tutukluyorsunuz gidin onların komutanlarını tutuklayın. Dünyanın neresinde er ve erbaşların darbe yaptığı görülmüş.
ÜNİVERSİTELERİ KAPATILAN ÖĞRENCİLER
FETÖ darbe girişiminin ardından terör örgütüyle ilişkili oldukları nedeniyle kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin mağdur olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Öğrencinin ne günahı var" diye sordu.
Aynı şekilde askeri lise ve harp okulu öğrencilerinin de mağdur edildiğini ifade eden CHP Genel Başkanı FETÖ soruşturmalarıyla mal varlıklarına el koyma uygulamasını da eleştirdi.
"SUÇ SADECE SUÇLUYA AİTTİR"
Hz. Muhammed'in Veda Hutbesi'nden alıntı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimsenin suçu ailesine, çocuklarına yüklenemez. Onlar bu suçlardan dolayı suçlanamaz. Suç sadece suçluya aittir" dedi.
Devletin adaletle yöneltildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Adalet çok önemlidir, adalet mülkün temelidir yani devletin temelidir. Adaletin olmadığı yerde kavga olur" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı partisinin il başkanlarına "Türkiye'nin 81 ilindeki bütün mazlumlara sahip çıkacaksınız. Zulme karşı duracağız. Mazlumun da yanında olacaksınız" çağrısında bulundu.
Devletin kin, öfke ve öç alma duygularıyla yönetilemeyeceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu devletin adaletle yönetildiği vurgusunu yaptı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım'ın "17-25 Aralık milattır" ifadelerini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "17-25 Aralık'ta bir hükümet devleti nasıl soyar onu öğrendik. Allah aşkına hangi bakanın çocuklarının evinde para kasaları para sayma makinaları çıktı. Kimin evinde ayakkabı kutularında para çıktı. Sizin evinizde çıktı intikam alıyorlar benim yolsuzluğumu ortaya çıkardın diye. Eğer milat arıyolarsa milat bu bakın arkadaşlar, 2004 Milli Güvenlik Kurulu Kararı diyor ki burada gayet açıkça Fethullah Gülen konusunu getiriyor tehlikedir diyor ve bununla ilgili önlem alın diyor. Önlem alın diyor 2004'te. Altında kimin imzası var, Recep Tayyip Erdoğan, Hilmi Özkök, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Vecdi Gönülü, Abdülkadir Aksu, Aytaç Yalman, Özden Örnek, Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına, Şener Eruygur ve Cumhurbaşkanı olarak Ahmet Necdet Sezer. Ee bunu örnek al niye bunu örnek almıyorsun. Niye illa 17-25 Aralık eğer örnek alacaksan al. Efendim bizim haberimiz yoktu. Senin bal gibi de haberin vardı ve kapı gibi de senin altında imzan var arkadaş. Sen imzanı da mı hatırlamıyorsun" dedi.
FETÖ OKULLARINA GİDEN ÖĞRENCİLER
Çocuklarını FETÖ okullarına gönderilen memurların işten çıkartılmasına karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuklarını okullara gönderenleri memurluktan çıkartıyorsun ama o okullardan mezun olanları bakan yapıyorsun" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet'in kurucu değerleri önemlidir. Kimsenin inancı hem siyaset konusu olmamalı hem de kişiler inançları konusuyla ötekileştirilmemelidir. Bize düşen başkalarının inançlarına saygı göstermelidir. Bakın Medeniyetler Korosu geldi buraya ne güzel türkü söylediler. Bu şarkılar bizim şarkılarımız bu türküler bizim türkülerimiz. Farklılıkları zenginlik olarak gördüğümüz andan itibaren bu ülkeye zenginlik katarız. Siyaset din alanının dışına çıkmalı.
"FİKİRLERİ DOLAYISIYLA KİMSE İDAM CEZASINA ÇARPTIRILMAMALI"
Darbe girişimiyle mücadele edilmeli mi elbette edilmeli. Meclisi bombalayanlar yargılanmalı mı elbet yargılanmalı. Ama bunlar yargılamalardan sonra yapılması. 60 darbesi olduğunda ben ilkokula gidiyordum Adnan Menderes ve iki bakan idam edildi. Biz bunun travmasını bugün bile yaşıyoruz. Siyasi kararlar adalet içinde alınmazsa travma olur. Aklımızı kullanmasını bilmeliyiz. Siz aklınızı kullanmıyor musunuz diye soruyor yaradan. Madem ki yüce yaradan bize bir akıl verdi o aklı niçin kullanmalıyız insanlar için kullanmalıyız. Fikirleri dolayısıyla kimse idam cezasına çarptırılmamalı. Kin ve öfke insana yakışmaz.
CUMARTESİ ANNELERİ ÇOCUKLARININ MEZARINI İSTİYOR
Bugün Cumartesi Anneleri'nin 600. haftadır oturması. Bu anneler gidiyorlar, 600 haftadır çocuklarının resmiyle diyorlar ki biz çocuklarımızı canlı da istemiyoruz da en azından mezarını istiyorlar. Kahramanmaraş'tan bütün annelere sesleniyorum iki temel derdiniz var sizin anneler bir çocuğunuz işsiz, iki çocuğunuzu askere gönderiyorsunuz sağ dönecek mi bilmiyorsunuz. Ben bütün annelere söyleyeyim ben barışı getirmek için çalışacağım. Bugün en az 1 milyon kişi huzursuz. Siz bir fabrikayı kapatırsanız oradaki işçiler huzursuz olur. Huzur şu anda Türkiye'deki en kilit kelime.