İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE TEPKİ BÜYÜYOR

Birçok Avrupa ülkesinin İstanbul Sözleşmesi’nden kurtulmak için harekete geçmesi, bu sözleşmenin aileyi ifsad projesi olduğunu tescilledi.

Türkiye’de büyük tartışmalara konu olan İstanbul Sözleşmesi, Avrupa ülkelerinde de çaptan düşüyor. Daha önce 5 AB ülkesinin çekilmeyi gündemine aldığı İstanbul Sözleşmesi’nin aile karşıtı hükümleri hakkında Polonya’nın da harekete geçmesi, sözleşmenin aileyi ifsat projesi olduğunu tescilledi. Aile STK’ları ise Türkiye’nin söz konusu ülkelerle işbirliğine giderek İstanbul Sözleşmesi’nin ıslahına yada feshine öncülük etmesi gerektiğini söylüyor.
Sözleşme hurdaya döndü
Kadına şiddeti önleme kılıfıyla 11 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’ne ABD, Rusya, Kanada, Vatikan, Japonya, Azerbaycan, ve Meksika imza atmadı. 28 ülkenin çekince koyarak imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayarak iç hukukuna yansıtmayan ülke sayısı ise 12. Feministlerin kutsallık izafe ettiği İstanbul Sözleşmesi Bulgaristan, Macaristan, Slovakya, Romanya ve Letonya’da tartışmaya açılarak yanlış hükümleri gündeme getirildi.
Fesat sözleşmesine karşı son olarak Polonya harekete geçti. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Pawel Jablonski, aile haklarının korunması amacıyla İstanbul Sözleşmesi konusunda milletlerarası çalışma başlattıklarını duyurdu.
Cephe alma sırası Türkiye’de
Akit’e konuşan Aile STK temsilcileri  Avrupa ülkelerinin sözleşmeye cephe almasının Türkiye’nin elini güçlendireceğini ifade ederek iktidarın söz konusu 6 ülkeyle işbirliği yapması gerektiğini gündeme getirdi. Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, İstanbul Sözleşmesi’nin şiddeti önleme noktasında hiçbir sorunu çözmediği gibi cinnet ve cinayet vakalarını tırmandırdığını ve eşcinsel sapkınlığı meşrulaştırarak nesilleri tehlikeye attığını belirterek şunları dile getirdi: “Müslüman olmayan ülkeler bile aileyi kutsal görerek İstanbul Sözleşmesi’ne hayır diyor. İslam ülkelerine örnek olan Türkiye’nin bu sözleşmeye bağlı kalması züldür. Türkiye’nin bir an evvel aileyi önceleyerek İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi gündemine alan Avrupa ülkeleriyle temas kurması gerekmektedir. Biz Macaristan kadar, Polonya kadar ailemize sahip çıkamıyor muyuz? Sözleşmeye karşı çıkanların AK Parti’ye karşı çıkıyormuş gibi gösterilmesi de çok yanlış. Letonya, Romanya, Slovakya da mı AK Parti’ye muhalefet olsun diye karşı çıkıyor? Hayır, buradaki ana mesele ailedir. Ailelerin yıkılmaması, eşsincel sapkınlığın meşrulaştırılmaması için İstanbul Sözleşmesi kaldırılmalıdır.”
HDP milletin hayrını istemez
İstanbul Sözleşmesi ile birlikte aile düşmanı CEDAW gibi milletlerarası anlaşmalar askıya alınmasını isteyen Adem Çevik, şöyle devam etti:
 “Bu sözleşmeler bizim kanunlarımızın üzerinde görülüyor. TBMM’nin çıkardığı kanunların üzerinde yer alan bu sözleşmeler hem Meclis’in hem milletin iradesinin hilafınadır. İstanbul Sözleşmesi aile için, insanlığın geleceği için tehdittir. Bu yanlıştan bir an evvel dönülmelidir. Sözleşme tamamen iptal edilmelidir. Unutmayalım ki İstanbul Sözleşmesi yani 6284 sayılı kanun, HDP’nin desteğiyle Meclis’ten geçmişti. Terör partisi HDP, Türkiye’nin faydasına olan hiçbir metne imza koymazken neden İstanbul Sözleşmesi’ne destek veriyor? Son olarak Ermenistan karşısında Azerbaycan’a destek için TBMM’deki ortak metne imza koymayan HDP ile İstanbul Sözleşmesi konusunda aynı safta nasıl yer alabiliriz diye düşünülmelidir. Dış kaynaklı feminist örgütlerin İstanbul Sözleşmesi’ni kutsamasına aldırış etmeden millet lehine adımlar atılmalıdır.”
Çevik, 29 Ekim’de Ümraniye’de kanaat önderlerinin katılımıyla Türkiye Aile Divanı olarak toplanarak İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi için organizasyon tertip edeceklerini sözlerine de ekledi.
Türkiye öncülük etmeli
Çocuksuz Bırakılan Babalar ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Ali Selman Işık, Polonya’nın İstanbul Sözleşmesi’ne aile haklarının korunması amacıyla bayrak açmasının Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini belirterek şunları ifade etti: “İstanbul Sözleşmesi’ne imza koymayan ABD, Rusya, Japonya, Vatikan gibi 7 ülkeyle birlikte 6 Avrupa devletinin sözleşmeyi tartışmaya açması manidardır. Türkiye bu konuda öncülük etmeli ve İstanbul Sözleşmesi’nin aile yapısını bozduğunu fark eden ülkelerle işbirliği yaparak bu sözleşmenin sakıncalı maddelerinin iptal edilmesini Avrupa Konseyi nezdinde gündeme getirmelidir. Bu mümkün olmayacaksa yine bu ülkelerle işbirliği halinde sözleşmeden çekildiğimiz ilan edilmelidir. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden nemalanan aile karşıtı zihniyete cephe alma vakti gelmiştir.


  

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri