Trabzon’da dakikalar 61’i gösterdiğinde adeta bir devir de kapanmış oluyordu. Grande Marek Hamsik son Trabzonspor maçını, Trabzon’da, alkışlarla, hatta ayakta alkışlanarak o dakikalar itibariyle bitiriyordu. Hamsik, dakikalar 54’ü gösterdiğinde girdiği ve kaçırdığı bir pozisyon sonrası bir yıl daha devam etsem mi diye düşünmüş müdür? Ya da attığı penaltı sonrası? Veya asisti ile birlikte duygu karmaşası yaşamış mıdır?
Bizler onu izlerken düşündük bunları.Hakikaten oyunun büyük bir bölümünde o vardı ve öyle formaliteden değildi sahadaki varlığı. Oynadı, oynattı. Tıpkı geldiği ve şampiyonluğu yaşayıp, yaşattığı sezondaki gibiydi. Sadece saç kesimi farklıydı. Geri kalan her şeyi aynıydı dün gece.
Büyük bir futbol üstadı, çok büyük bir yıldız böylece hayatımıza dokunup, geçti gitti Trabzon’dan. Tribünler daha dolu olabilirdi. Olanlar olmayanları aratmadı hiç.
BAMBAŞKA BİR TRABZONSPOR
Bir kaç haftadır özellikle kurgusuyla, oyun anlayışıyla bambaşkalaşan bir Trabzonspor izletiyor bize Nenad Bjelica... Denemeyi geçen, yanılmaları bitiren, başkalaşan, bambaşkalaşan bir takıma evriliyor Trabzonspor.
Mevcut kadro içinde ‘bırakmışlar’ dediğimiz oyunculara adeta ‘benimle misiniz’? sorusunu sormuş ve sahada da cevaplarını topluyor gibiydi. ‘Hızlı ve öfkeli’ oyuncular izleyeceğiz seneye.
Grande’nin arkadaşları, kardeşleri hem biraz onun için hem de Bjelica’nın Trabzonspor’unu eksiksiz izletmek için dün gece umutla kapattılar Trabzon’daki maçlarını.