Uçakların havalanmaması için harekete geçtik. Üste, devletimizin düşmana karşı son çare olarak kullanacağı mühimmat yüklü uçaklar bulunuyordu. 4 uçak İstanbul’u, 3 uçak Ankara’yı havaya uçurmaya yeterdi.”
Ertürk, tarlalardaki samanları ve mahsulleri yakan Kazanlılarla birlikte uçakların kalkmasına izin vermediklerini belirterek, üssün hainler tarafından kullanılamaz hale getirilmesi için yakıt tankerini patlatmayı bile düşündüklerini söyledi.
Bağcılar Belediyesi’nin M. Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlediği Hayatın İçinden Söyleşi Programı’nın bu ayki konuğu Ankara Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk oldu.
Yazar Demet Tezcan’ın moderatörlüğünde düzenlenen programda 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncılar Üssü’nde ilçe sakinleriyle birlikte verdikleri destansı mücadeleyi anlattı.
Konuşmasına 15 Temmuz’da saat 22.00 sıraları sosyal medyadan köprünün askerlerce kapatıldığını ve bazı gariplikler yaşandığını öğrendiklerini belirterek başlayan Ertürk, ilk başlarda, ekonomisi büyüyen, gelişen, ve halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetilen bir ülkede bu yüzyılda darbe girişimi olamayacağını düşündüklerini söyledi. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN Türk televizyonundan yaptığı çağrı ile darbe girişimi olduğunu anladıklarını belirten Ertürk, bunun üzerine harekete geçtiklerini kaydetti.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN LİSEDEN ARKADAŞI ‘SELA OKUYALIM’ DEDİ”
Anonslar yaptırdıklarını, insanları sosyal medya ve cep telefonları aracılığıyla sokaklara ve meydanlara çağırdıklarını ifade eden Ertürk, Bu sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı olan kendisinin de tanıdığı bir imamın, ‘böyle durumlarda camilerden sela okunur’ dediğini hatırlattı. İlk başta şaşırdığını anlatan Ertürk, “Bunun üzerine 22.30 sıraları tüm imamlar cep telefonu aracılığıyla birbirleriyle haberleşerek camilerin minaresinden sela vermeye başladı. Ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nın talimatıyla her camiden selalar yükseldi.” dedi Uçakların alçak uçuş yapması üzerine artık darbe girişimi olduğuna iyice inandıklarını da kaydeden Ertürk, insanların Esenboğa Havalimanı’na akın ettiğini anlattı.
“AKINCILAR ÜSSÜNDE SAT KOMANDOLARI BEKLİYORDU”
İnsanların akın etmesi üzerine yolda trafiğin kilitlendiğini de anlatan Ertürk, Akıncılar Üssü’ne gittiklerinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Önceleri kapıda Uzman Çavuş veya Onbaşılar beklerdi. Ancak, baktık kapıda rütbeli subaylar ve özel kıyafetli silahlı SAT komandoları vardı. Silahları üzerimize doğrultmuşlardı. Bize, ‘Ülkemiz tehdit altında. Kandil’e operasyon yapacağız. Burayı terk edin.’ dediler. Ancak biz reddettik ve terk etmedik. İyice şüphelenmiştik. Başbakanımızın açıklamasının ve TBMM ile bir çok yerin bombalanmasının ardından merkez üssün Akıncılar olduğunu anladık.” dedi.
“4 UÇAK İSTANBUL’U 3 UÇAK ANKARA’YI UÇURMAYA YETERDİ”
Uçakların havalanmasını önlemek için çare aramaya başladıklarını söyleyen Ertürk, bir çok insanın saman balyalarını, hasatlarını ve otomobil lastiklerini yaktıklarını belirtti. Bu sırada gökyüzünün yoğun duman altında kaldığını belirten Ertürk, Akıncılar Üssü’nde Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının tutulduğunu öğrendikten sonra kararlı şekilde mücadelelerini sürdürdüklerini anlattı. Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerimizde helikopter geziniyordu. Üssün hemen yanındaki camiden sela sesi yükseldi. Daha önce böyle bir sela işitmemiştim. Tüylerim diken diken oldu. Hainler camiye yöneldi ancak yerini bulamadılar.”
“YAKIT TANKERİNİ PATLATIP ÜSSÜ HAVAYA UÇURMAYI DÜŞÜNDÜK”
İlerleyen saatlerde gökyüzünde gezinen helikopterden minarenin tarandığını da anlatan Ertürk, binlerce insana, ‘dağılın hepinizi öldüreceğiz’ diye seslendiklerini kaydetti. Ancak dağılmadıklarını kaydeden Ertürk, şöyle konuştu: “Üste, devletimizin düşmana karşı son çare olarak kullanacağı mühimmat yüklü uçaklar bulunuyordu. 4 uçak İstanbul’u, 3 uçak Ankara’yı havaya uçurmaya yeterdi. Bu sırada hainlere katılmayan pilotların kafasına silah dayanmış. Bir subay, bizim direnişimizi içerideki üst rütbeli subaya iletmiş. O da bunun üzerine ‘ateş açın’ talimatı vermiş. Çok zorlu anlar yaşadık. Hatta, yakıt tankerini patlatıp üssü kullanılmaz hale getirmeyi bile düşündük. 15 dakika boyunca 400’ü aşkın hain üzerimize ateş açtı. Yerlerde yaralı yatanlara ateş ettiler. İnsanlarımız tanımadığı kişilerin yaralarının üzerine gömleğini koydu. Ateşe rağmen yaralıları uzaklaştırmaya çalıştılar. Çanakkale ruhu yeniden canlanmıştı. “ şeklinde konuştu. Hastanede de her yerde yaralılar olduğunu belirten Ertürk, yarası hafif olanların ağır yaralılara sedyelerini verdiklerini anlattı. 9 Şehit ve 92 gazimiz var. O kadar ateşle daha çok şehit verebilirdik. “
“BU KATİLLER Mİ YETİŞTİRDİĞİN ALTIN NESİL?”
Konuşmasının sonunda Fetö’nün insanları ‘vatansever nesil yetiştiriyoruz’, yalanıyla kandırdığını da belirten Ertürk, 15 Temmuz gecesi onun beynini yıkadığı hainlerin milletin üzerine ateş yağdırdığını söyledi. Fetö’nün ‘altın nesil yetiştireceğiz’ diyerek insanları kandırdığının altını çizen Ertürk, “Bu katiller mi senin yetiştirdiğin altın nesil” dedi.
“DARBECİLER BAŞARIYA ULAŞSAYDI ÜLKEMİZ İŞGAL EDİLECEKTİ”
Programda bir konuşma yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde darbelerin gerçekleştiğini belirtti. 15 Temmuz’da darbeden öte işgal girişimine şahit olduklarını ifade eden Çağırıcı, milletin değerlerine saldırı gerçekleştirildiğini anlattı. Çağırıcı, “İşgal edilmiş bir Türkiye’yi düşünemiyorum. Belki, yeniden milli mücadele sürecini yaşayacaktık. Savaş uçaklarının tehdit etmesine rağmen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’na inerek liderlik örneği sergiledi. Milletimiz darbeciyi cansiperane mücadeleyle püskürttü. Bu mücadele tüm İslam aleminin mücadelesiydi.” şeklinde konuştu.