Besinlerle alınan fazla kalorinin dışında; hareketsiz yaşam, spor yapmamak, kullanılan bazı ilaçlar ve hormonlar (kortizon, psikiyatrik ilaçlar, doğum kontrol hapları vs.), psikolojik durum, genetik faktörler, kilo alma ve kilo vermede etkili bazı hormonlarımız şişmanlığın oluşumunda rol oynamaktadır.
Özel Pendik Bölge Hastanesi’nden Diyetisyen Pelin Yüksel, besinlerle alınan fazla kalorinin dışında; hareketsiz yaşam, spor yapmamak, kullanılan bazı ilaçlar ve hormonlar (kortizon, psikiyatrik ilaçlar, doğum kontrol hapları vs.), psikolojik durum, genetik faktörler, kilo alma ve kilo vermede etkili bazı hormonların şişmanlığın oluşumunda rol oynadığını söyledi. Dyt. Yüksel, “Eğer kilo verme konusunda motivasyonunuzu arttırmak ve size özel bir beslenme programınız olsun isterseniz bir diyetisyenden yardım alabilirsiniz” diye konuştu.
EN BÜYÜK KİLO NEDENİ: İNSÜLİN DİRENCİ
Pankreas tarafından üretilen insülin hormonu sayesinde, kanımızdaki glikozun hücrelere ulaştırılmasının sağlandığını belirten Dyt. Pelin Yüksel şunları söyledi: “Çeşitli sebeplerden dolayı hücrelerin insüline karşı direnç göstermesiyle kandaki fazla glikoz hücrelere ulaştırılamaz ve vücut daha çok insülin üretir. İnsülin, anabolizan bir hormondur ve özellikle de karın bölgesinde yağ depolanmasına sebep olur.
AÇMA-KAPAMA DÜĞMEMİZ: TİROİD HORMONU
Tiroid, boyunda soluk borusunu saran kelebek şeklinde bir bezdir. Metabolizma hızımızın ayarlanmasında görevlidir. ‘Çok yediğim halde kilo alamıyorum’ veya ‘Su içsem bile yarıyor’ cümlelerinin temel nedeni metabolizma hızımızdır. Tiroid bezimiz az çalışıyorsa, kilo verme süreci zorlaşır, metabolizmamız yavaşlar. Yorgunluk, uyku hali, soğuğa karşı dayanıksızlık, kabızlık gibi semptomlarda beraberinde ortaya çıkabilir. Tiroidlerin gereğinden fazla çalıştığı durumlarda ise, hızlı çalışan metabolizmayla birlikte kilo verme, kilo almakta sıkıntı çekme, aşırı terleme, uyku bozukluğu, sinirlilik, kalp hızında artış gibi durumlar görülebilir.
UYKUSUZLUK VE STRES
Yapılan çalışmalarda; midede besin alımının uyarılmasında görevli olan Ghrelin hormonunun, uykumuzu alamadığımız günlerde bedenimizde daha yüksek seviyelerde olduğu bulunmuştur. Sağlıklı bir beslenme programının yanı sıra uyku düzenimize de dikkat etmemiz gerekmektedir. Çok stresli olduğumuz zamanlarda salgılanan bazı hormonlarımız sebebiyle, yüksek kalorili gıdalara yönelebilmekteyiz. Bununla baş etmek için yemek yeme yerine; egzersiz, müzik dinleme, yoga gibi aktivitelerle ilgilenmek kilo yönetiminde etkili olacaktır.
POLİKİSTİK OVER SENDROMU
Neredeyse her beş kadından birini etkileyen polikistik over sendromunda yumurtalıklar çok sayıda kist içerir ve genellikle insülin direnci de buna eşlik eder. Tatlı, hamurişi gibi gıdalara yönelim fazladır ve obeziteyi tetikler. Kişinin kalıcı kilo vermesiyle, kullanılan hormon ilaçları ile birlikte yumurtlama fonksiyonları iyileştirilir.
MENOPOZ
Menapoz sonrası östrojen düzeyindeki azalma, besin alımını etkiler ve bazal metabolizma hızında azalmaya neden olur. Daha önce kilo sorunu olmayan kadınlarda bile yağlanma meydana gelebilir. Bu dönemde beslenmeye dikkat etmek ve düzenli fiziksel aktivitede bulunmak oldukça önemlidir.
UYKU APNESİ
Uyku apnesi, merkezi sinir sistemi ve sempatik sinir sistemini uyararak şişmanlık ve hipertansiyon, obstürktif akciğer hastalığı gibi durumlara yol açabilir.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
Kilo problemi olanlar doktoruyla konuşarak mutlaka D vitamini seviyelerine baktırmalıdır. Güneşi gördüğünüz anda, en zararlı ışınları olan saat 12-14 olmamak üzere kollarınızı, bacaklarınızı, güneş kremi sürmeden güneşte tutun. Mümkün olduğunca açık havada yürüyüş yapmaya çalışın. D vitaminin en iyi kaynağı besinler değil, güneştir, unutmayın”.