Akdoğan, "Kimin başı sıkışsa biliyor ki 'orada Türkiye var, bizim hakkımızı savunur.' İşte, Suriye’den, Irak’tan kaçanlar, Batı’dan kaçanlar ay yıldızlı bayrağın huzuruna sığınıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
AK Parti'nin bugün Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün yegane teminatı olduğunu bildiren Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Birlik siyaseti yapan; hem Şırnak’ta, hem Edirne'de, hem Muğla'da, hem Trabzon'da varlık gösterebilen tek parti biziz. Şimdi Beyefendiye, Başbakanımız, 'Tunceli'ye gitme' çağrısı yaptı. Hemen gitti. Bir şeyi anladı, onu da yanlış anladı. 'Fiziken oraya gidemezsin' demedik, 'siyaseten gidemezsin, orada siyaset yapamazsın' başka bir şey. Sen siyasi varlık gösterebiliyor musun Hakkari'de, Şırnak'ta, Tunceli'de, Van'da? Eğer varlık gösteremiyorsan, fiziksel olarak oraya gitmen, uçakla üzerinden geçmen bir anlam ifade etmez. İşte bunların hepsi bölge partisi oldular, bir yerlere sıkıştılar, zihinlerinde Türkiye’yi böldüler. Oraya gittiniz oradaki insanlarla empati yapabiliyor musun? Önemli olan budur. İşte bu yüzden AK Parti çok önemli. Onlar hep ideolojik, etnik siyaset yaptılar. Bütün bunları aşan birlik siyaseti yapan tek parti biziz. Bu yüzden AK Parti’nin sorumluluğu çok büyük."
Statükocu çizginin her şeyi inkar ettiğini belirten Akdoğan, bu çizginin "çözümsüzlük çözümdür" dediğini aktardı.
28 Şubat sürecinin bütün toplum kesimlerinin üzerinden "silindir gibi" geçtiğini anımsatan Akdoğan, o günlerde tahmin bile edilemeyecek değişimlerin iktidarları döneminde hayata geçirildiğini aktardı.
Akdoğan, "Vakıflar, dernekler, imam hatip meselesi, kat sayı sorunu, meslek lisesi sorunu, başörtüsü sorunu. O gün 'bunların hepsi aşılacak' denseydi, insanlar hayal derdi. Bunların hepsi oldu. Alevilik meselesini bugüne kadar kim gündeme taşıdı, sürekli oy verdikleri partiler hangisi iktidar olduğunda bu meseleyi gündeme getirdi? İnsanlar korkuyordu, ben Kürdüm, Aleviyim diyebiliyor muydu? Bu konuyu biz gündeme taşıdık, farkındalık oluşturduk. Artık devlet nezdinde muharrem iftarları yapılıyor, enstitüler bizim dönemimizde kuruldu" diye konuştu.
"Çeteler, mafya, karanlık odaklar karşımıza çıktı"
AK Parti'de siyaset yapmanın bir mücadele ruhu gerektirdiğini vurgulayan Akdoğan, kendilerine yönelik türlü türlü engellemeler olduğunu bildirdi.
"Çeteler, mafya, karanlık odaklar karşımıza çıktılar. Vesayetin her türü karşımıza çıktı. Kapatma davaları, darbe teşebbüsleri... Hem hizmet etme çabasında olduk, hem de bu karanlık odaklarla mücadele ettik" diyen Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şöyle konuştu:
"Milletin iradesine, demokrasiye sahip çıkmak için... Sadece kendimiz ayakta kalmak için değil, Türkiye’yi ayakta tutmak için bir mücadelenin içinde olduk. Her dönemde bu vesayetçi yapı farklı farklı vücutlarda ortaya çıktı. Bu anlayışın hepsine karşıyız. Paralel anlayışlar, rengi ne olursa olsun, ister Ergenekon çetesi, ister Yeşil Ergenekon, ister KCK yapılanması. Rengi ne olursa olsun, ideolojik olsun, din kisvesi altına olsun, etnik kökenli olsun, bunların hiçbirine izin vermeyiz. Paralel bir otorite kurmak isteyen bölgede KCK yapılanmasına da izin vermeyiz, işte bir takım manevi duyguları istismar ederek, devletin gücünü kullanarak, devlete operasyon çekmeye çalışan ihanet şebekelerine de izin vermeyiz, diğer derin devlet kalıntılara da izin vermeyiz. Bunların hepsi aynı anlayıştır, paralel anlayıştır. Demokrasiye ve hukuka kasteden anlayıştır. Bunların hiçbirine geçit vermeyiz. Bu şekilde yolumuza devam ederiz."
Türkiye'nin o kötü gidişatını değiştirmenin çok çalışmakla, millet sevdasıyla olduğunu anlatan Akdoğan, Ankara'ya bugüne kadar 50 milyarlık yatırım yaptıklarını söyledi.
Akdoğan, iktidarlarında 17 bin kilometre duble yol, 234 bin derslik yaptıklarını vurgularken, "Onların döneminde 1 milyar sosyal yardım yapılmış. Bizim dönemimizde 27 milyara çıktı bu" dedi.
Türkiye'nin insani yardım noktasında dünyada ilk üçe girdiğini ifade eden Yalçın Akdoğan, "Eğer bugün bölgesel bir aktör olduysak, insanlar Türkiye'nin ne diyeceğini merak ediyorsa, işte bu sosyal yardımların çok büyük etkisi var. Sosyal devlet anlayışını biz hayata geçirdik" diye konuştu.
"Teröriste, terörist diyebilen tek ülke Türkiye şu anda..."
Akdoğan, sadece Türkiye'de değil, dünyada kim yardım istiyorsa yanında olduklarını vurgularken, Türkiye'nin ahlaki bir duruş sergilediğini kaydetti.
Türkiye'nin güç odaklarının, menfaatinin peşine takılmadığını dile getiren Akdoğan, Afrika'ya yardım götürdüğünde diğerleri gibi altın kuyuları için gitmediğini vurguladı.
Türkiye'nin buralara sırf "Allah rızası için, insani perspektifle" gittiğini aktaran Akdoğan, şunları ifade etti:
"Herkes sus pus oldu. Mısır'da darbe oldu, darbeye darbe diyebildiler mi? Darbe yapana, 'darbeci' diyebilen, katile 'katil', zalime 'zalim', teröriste 'terörist' diyebilen tek ülke Türkiye şu anda. Suriye'de kim zalime 'zalim' diyebiliyor. Mısır'da darbeciye kim 'darbeci' diyebiliyor. İsrail'in devlet terörüne kim 'devlet terörü' diyebiliyor. Bunlar az şeyler değil. Türkiye bu yüzden seviliyor. Bazı yönetimler hoşlanmayabilir. Çünkü korkuyorlar. Türkiye bölgede ahlaki duruş sergileyince, milli irade, demokrasi deyince korkuyor birileri. Mısır darbesine niye çanak tuttular. Arap baharını niye tersine çevirdiler; milletin iradesinden, demokrasiden korkuyorlar. Kim korkuyor? İsrail korkuyor. Biliyor ki milletin iradesi iktidara gelse o işbirlikçi yönetimler yıkılacak. Onlara çanak tutan yönetimler olmayacak. Otoriter rejimler korkuyor. Kendi halkından korkan rejimler ancak demokrasiden korkar. Ama biz bu hakikati haykırmaya devam edeceğiz."
Savunma sanayine 8 milyar dolar ciro hedefi
Asıl milliyetçinin kendileri olduğunu bildiren Akdoğan, "Kendi askerinin piyade tüfeğini yapamayan bir ülke büyük ülke olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
Bunu kendilerinin yaptığını aktaran Akdoğan, ayrıca Altay muharebe tankını, ATAK helikopterini, ANKA insansız hava uçağını, Hürkuş uçağını, Kirpi zırhlı araçlarını, Göktürk gözlem uydusunu da kendilerinin hayata geçirdiğini söyledi.
Kendilerinden önce savunma sanayinde şirketlerin kapısına kilit vurulduğunu anlatan Akdoğan, 2016'ya kadar savunma sanayinde 8 milyar dolar ciro hedeflediklerini bildirdi.
Savunma sanayi yatırımlarının 6 milyar dolarının Ankara'da yapılacağını müjdeleyen Akdoğan, "Lafla milliyetçilik olmuyor, işte bunları biz yaptık" dedi.
Akdoğan, üzerilerinde büyük bir sorumluluk olduğunu yinelerken, 2015 genel seçimlerini işaret etti.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, 2023 hedeflerine doğru koşar adım ilerleyecek. Ama 2015 seçimlerinde Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu başkanlığında, AK Parti’nin işte o yüzde 50 çıtasını aşması çok büyük önem taşıyor. Anketlere göre de hamdolsun AK Parti gerçekten bu pozisyonunu koruyor" açıklamasını yaptı.
AK Parti'de bu değişimler olurken fitne çıkması için türlü türlü oyunlar ortaya konulduğunu ancak tutmadığını belirten Akdoğan, bunun için "AK Parti'nin her bir neferine tek tek teşekkür" etti.
Akdoğan, "Eğer AK Parti geçiş sürecini başarıyla tamamladıysa, bu Tayyip Erdoğan'ın liderlik başarısıdır. Bugün de hamdolsun genel başkanımızla yedi yirmi dört esasına göre çalışıyoruz" diye konuştu.
İlçe Başkanı Hilmi Özer de bir konuşma yaptı.
Kongreye, Ankara Milletvekilleri Tülay Selamoğlu, Fatih Şahin, Ülker Güzel ile İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı.
"ÇETELER, MAFYA, KARANLIK ODAKLAR KARŞIMIZA ÇIKTI"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bölgede eylemsizlik var diyeceksin, onun dışında her şeyi yapacaksın. Adam gibi sözünde duracaksın, sözünü tutmuyorsan biz gereğini yaparız" dedi.