Mehmet Kökler. 25.04.1968 Erzurum doğumlu. Birçoğumuzun hemşehrisi. Ama, önce insan. Can verilmiş!
Pendik’te, şehrin orta yerinde, sokaklarda yaşıyor. Kalacak başka yeri yok.Apartman girişlerinde, banklarda yatıyor. Ya da neresi rast gelirse, gecelerini orada sabah ediyor.
‘Üşümez’ diyorlar. Yaz kış üzerinden çıkarmadığı paltosu var. ‘Yıkanmaz’ diyorlar. ’Kokusu ondandır’
Bildik – alıştık hikayelerin figüranlarından biri yani, Tutunamayanlar’dan.
Kimi zaman gözleri morarmış, yara-bere içinde gözümüze takılıyor.
Belli ki; birileri kendini ondan ‘daha güçlü’ sanıyor ve ‘haklı’ çıkıyorlar…
Makul bir çoğunluk, ondan hep uzak duruyor; dokunmamayı, konuşmamayı tercih ediyor.
Ona; bir çöp tenekesi, ya da yere atılmış bir izmarit gibi bakıyorlar.
Aykırı tavırları – kıyafetleri – takılarından dolayı; ‘……ne misin lan sen’ diye soranlar oluyor. Ama ‘Kimsin – nesin – nasılsın – bir derdin – ihtiyacın var mı’ diye soran pek olmuyor.
’Sormak gerekir’ cüretinde bulunanlarsa, ‘sen misin avukatı’ oluyor.
Nam-ı diğer adı ‘süslü’. Hakkında bir onu biliyoruz.
Birçoğumuzun bilmediği ise; onun, yani Süslü’nün bir zamanlar avukat olduğu…
Mehmet Kökler 1987 Erzurum Hukuk Fakültesi mezunu. 8756615400 vergi sicil numarası ile baroya bağlı.
Tabi, bir zamanlar.
1987 – 1992 yılları arasında Sultanahmet Adliyesi’nde avukatlık yapmış. Yurtdışında Almanya’da davalara girip çıkmış.
Sonra. Sonrası biraz karışık besbelli.Zaten o da ‘’Karıştırmayın artık. Üzerinden çok zaman geçti. Bana biraz harçlık verir misin’’ diyor.
Aklı başında. Hafızası kuvvetli. Dili kıvrak. Bir bakıyorsunuz ki, tekrar avukat…
‘’Halimden şikayetçi değilim. Ama sanki herkes benden şikayetçi. Nefsi müdafaama bile fırsat verilmeden, hakkımda yargısız infaz yapılıyor ‘’ diyor.
Edebiyata düşkün. Necip Fazıl’ı seviyor.Özellikle de onun ‘Kaldırımlar’ şiirini
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
mısralarında, kendinden bahsedildiğini düşünüyor. Nedense ?
Ah Mehmet! Vah Mehmet!
Kimseyle paylaşmaya yanaşmadığı iç dünyasında, belki kendisinin de birçok yanlışı olduğunu biliyor.
’’Ben aslında kimseye karşı kırıcı olmam. Olursam da özür dilemesini bilirim’’ diyor.
‘Yok hükmünde’ var olduğu dünyada, kimsenin umurunda olmadığını bilmiyor.
BİR ZAMANLAR AVUKATTI !
.