M.Bulut: Emre Vural kimdir kendinizi tanıtabilir misiniz?
E.VURAL: 1991 Samsun/Bafra doğumluyum. Trabzon'un nadide ilçesi Of, memleketim olur. Doğuştan bedensel engelliyim. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Medya ve İletişim mezunuyum. Boccia branşında milli sporcuyum. Çeşitli medya kuruluşlarında editörlük ve köşe yazarlığı yaptım. Bazı spor kulüplerinde medya direktörlüğü görevlerinde bulundum. Trabzonspor Kongre Üyesiyim. En önemlisi ALLAH'ın rızasını kazanmaya çalışan bir kulum..
M.Bulut: Engelli bir birey olarak günlük hayatta yaşadığın başlıca temel sorunlar nelerdir bunlardan bahsedebilir misiniz?
E.VURAL: Aslında insanlar hata yapmadığı sürece, bizler engelli olduğumuzu anlamıyoruz bile... Fakat engelli rampasına araç park ederseler, binalar engellilere uyumlu olmazsa, yaşam engellilere uyumlandırılmazsa ve bazen aşırı ilgi yani yardım istenmemesine rağmen insanların illa da yardım edeceğiz cabası en büyük sorunlardan bazıları.
M.Bulut: Burada maalesef toplumumuzun bilinçsiz olduğu ortaya çıkıyor peki toplumumuzun bilinçlenmesi için neler yapılabilir?
E.VURAL: Bilinçsizliğin çözümü empati yapmaktan ve ortaya fark koyabilmekten geçiyor. Eğitilemeyecek insan yok, yeter ki isteyelim. Bu konunun özelinde ise şöyle bir tavsiyem olacak; her insanın hayatında 1 tane engelli arkadaşı olursa; bu ve bunun gibi konulara daha farklı pencelerden bakacaktır.
M.Bulut: Bir gazeteci olarak bugüne kadar karşılaştığınız size göre en önemli sorunlar nelerdi?
E.VURAL: Bu mesleğin en güzel ve en zor yanlarından biri, yazdığınız yazılar ya da haberler cesaretsiz patronlar tarafından yayınlanmaz bazen... Ben de bu sebeple birkaç medya kuruluşundan kendi isteğimle ayrılmıştım...
M.Bulut: Boccia branşında mili sporcuyum dediniz. Bu spora başlamaya nasıl karar verdiniz yaşadığın zorluklar ve daha sonrasında milli takıma seçilme süreci nasıl işledi?
E.VURAL: Arkadaşlarım beni antrenmana davet etmişti, daha önce Boccia sporunu bilmiyordum. İlk izlediğimde yapamam sanmıştım, yaptıkça geliştim, geliştikçe sevdim. Milli formayı giymek ise ayrı bir heyecan ve gurur veriyor. Hedefim olimpiyatta bayrağımızı göndere çekmek...
M.Bulut: Toplum olarak engelli bireylere yardımcı olma konusunda en çok nelere dikkat etmeliyiz?
E.VURAL: Acıyan gözlerle bakmayın ve yardım istenmeden atılmayın kafi
M.Bulut: Bunu özel olarak sormak istiyorum. Toplum içinde iken insanların size yardımcı olunması size nasıl duygular hissettiriyor?
E.VURAL: Bu tehlikeli bir durum aslında! Çünkü bazen iyi niyetli de olsanız, engelli bir arkadaşımıza zarar verebilirsiniz. Bu sebeple; yardım istendiği ölçü de yardımcı olunması, en doğru davranış olacaktır.
M.Bulut: Bir şeyleri başarmak isteyen kendince hedefleri olan engelli kardeşlerimize ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?
E.VURAL: Evden çıksınlar ve her şeyi yapabilecek güce sahip olduklarının farkına varsınlar. Unutmasınlar başarıya hiçbir şey engel olamaz. Biz kendi kendimizi engellemezsek!
M.Bulut: Sizce devletimiz tarafından engelli bireylere sunulan iş imkanları yeteli mi?
E.VURAL: Rahatlıkla söyleyebilirim ki; bu konuda Avrupa'dan çok geride değiliz fakat daha da iyi noktalara gelebiliriz. Devletimizin engellilere yönelik çok olumlu pozitif ayrımcılığı var.
M.Bulut: Gazeteci olarak bu işi öğrenme çabası olan biz öğrencilere ne tesviyeler vermek istersiniz, gazeteciliğin püf noktaları nelerdir?
E.VURAL: Öğrenci arkadaşlara şöyle bir tavsiyem olacak; bir gün doğru ile menfaati çakışan arkadaş, doğruyu yazamayacaksa şayet şuan son sınıfta bile olsa okulu bıraksın ve kendine başka bir meslek beğensin!