Gayrimenkul sektöründe önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle konut satışları içinde toplamda %20 gibi büyük bir paya sahip İstanbul özelinde son rakamlar dikkat çekti. TCMB tarafından açıklanan verilere göre; Mayıs 2024 itibarıyla, son bir yıllık süreçte İstanbul’da konut fiyatları ortalama %35,3 artış gösterdi.
Konut yarı yarıya kayıp yaşadı
Aynı dönemde yıllık enflasyon %75 oldu. Gram altın fiyatlarında artış %83,50 olarak gerçekleşti. Son bir yıllık süreçte gerçekleşen rakamlara bakıldığında; İstanbul’da konut yatırımı ile elde edilen getiri hem enflasyon hem gram altındaki artışın altında kaldı. Böylece İstanbul’dan konut alanlar, geride kalan 1 yıllık süreçte “reel” olarak da yarı yarıya kayıp yaşadı.
Mega kentte konut metrekare fiyatı 47 bin TL
TCMB tarafından açıklanan Mayıs 2024 verilerine göre; mega kentte konut metrekare fiyatı 47 bin 299 TL oldu. 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı 4 milyon 730 bin TL’yi buluyor. Konut metrekare fiyatında Türkiye ortalaması ise 33 bin 460 TL şeklinde gerçekleşti. İstanbul’da fiyatların, ortalamanın yaklaşık %40 üzerinde olduğu görüldü.
Faizler de etkili oluyor
Faizlerdeki yüksek seyre de dikkat çeken Selçuk Hiçdurmaz, “Bugün 1 milyon TL kredinin 120 ayda geri ödemesi 3 milyon TL’yi buluyor. Bu denklemde kim kredi alır? Kaldı ki 1 milyon TL kredi, İstanbul’daki konutlar için ne kadar yeterli? Tabii ki çok zaman yetersiz. Dolayısıyla ciddi bir finansman maliyeti problemi de söz konusu” şeklinde konuştu.
Deprem endişeleri
Geçen yıl Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük depremi hatırlatan Selçuk Hiçdurmaz, “İstanbul için de deprem endişeleri yükseldi. Bu yönde haberler sıklıkla yapılıyor, psikoloji etkileniyor. İstanbul’da eski yapı stoku da çok fazla. Dönüşüm ise yavaş. Sonuç olarak deprem korkusu da İstanbul’daki konut satışlarının düşmesinde etkili” ifadelerini kullandı.
Tersine göç hızlanıyor
Bir İstanbul klasiği olan kalabalık nüfus, trafik, pahalılık, hava kirliliği gibi unsurların da devam ettiğini belirten Selçuk Hiçdurmaz; iklim değişikliği, temiz ve ucuz gıda ihtiyacı, uzaktan çalışma imkanları gibi faktörlerin de kırsal alanları artık daha cazip hale getirdiğini, pandemiyle birlikte başlayan Anadolu’ya göçün sürdüğünü belirtiyor.