ALİ KILIÇ HAKKINDA ÇIKAN İDDİALARI YALANLADI

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, son günlerde bazı gazetelerde aleyhinde çıkan haberlerle ilgili olarak yaptığı basın toplantısında, yapılan haberlerin CHP kurultayı öncesi partiyi karıştırma operasyonu olduğunu belirterek, "Benim Alman istihbaratıyla, bırakın Kempinski Oteli’ni, Almanya’nın herhangi bir yerinde, herhangi bir toplantısında, Gürsel Tekin’in dâhil olduğu ya da olmadığı bir yerde bir araya geldiğimi, çalıştığımı ispat etsinler, bugün siyaseti bırakıyorum" dedi. Kılıç, haberi yapan ve ona destek verenlerle ilgili Basın Savcılığı’na pazartesi günü suç duyurusunda bulunacağını da sözlerine ekledi. 
Kılıç, CHP Maltepe İlçe Başkanlığı’nda, bir süredir şahsı ve partisi hakkında çıkan haberlere yanıt vermek için basın toplantısı düzenledi. CHP Maltepe İlçe Başkanı Hasan Solmaz, belediye meclis üyeleri, partililer, vatandaşlar ve basının yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Kılıç’ın konuşması sık sık tezahüratlar ve alkışlarla kesildi. Duygusal anların yaşandığı ve bazı partililerin gözyaşlarını tutamadığı toplantı esnasında açılan, “Burası Maltepe, iftiraya yer yok”, “Gençlik seninle, durma ilerle”, “Ali Başkan halkın seli geliyor”, “Haramilerin saltanatı yıkılıyor”, “Umudun lideri Ali Kılıç, seninleyiz”, “Bu yürek seninle başkan” pankartları dikkat çekti.
“TELEFONLARIM DİNLENDİ”
Basın toplantısına partililere, vatandaşlara ve basın mensuplarına teşekkür ederek başlayan Ali Kılıç, “Bu iddialar yeni değil, 2008’den bu yana, o zamanki Grup Başkanvekilimiz olan, şu anki Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber, Deniz Feneri davasını takip ettiğimiz günden bu yana buradan açık bir şekilde açıklıyorum; Türkiye’de attığım her adım, telefonlarım dinleniyor, dinlettiriliyor. Ama ben bunlardan korkmadım, yılmadım, çünkü başım dik, alnım açık bir Mustafa Kemal yoldaşı olarak yola devam ediyorum” dedi. 
“KURULTAY ÖNCESİ OPERASYON”
25 yıldır Almanya’da yaşadığını, ilk siyasi yaşamına Alman Sosyal Demokrat Partisi’nde (SPD) başladığını, gazeteci olarak görev yaptığı sıralarda Avrupa’nın birçok ülkesini dolaştığını ve Bosna’daki iç savaşı takip ettiğini de konuşmasına ekleyen Ali Kılıç, “Diyorlar ki; 'Ali Kılıç, Alman istihbaratı adına çalıştı.' Benim Türkiye’de hakikaten, Türk siyasetinin en saygın isimlerinden biri olarak ifade ettiğim, gerçekten duruşuyla, kişiliğiyle, arka planıyla genel başkanlığımızı yapan sayın Deniz Baykal’a duyduğum saygı ve sevgiyi beni tanıyan herkes çok iyi bilir. Güya ben gitmişim yurt dışına, kaset komplosunu hazırlayıp, o dönemki Grup Başkanvekili olan sayın Kılıçdaroğlu’na vermişim. Biz bu komplonun bir parçasıymışız. Ben o zaman Baykal’ın arkasında durmuş, istifa etmemesi gerektiğini söylemiştim. Ayrıca dikkat edin, bu iddialar CHP Kurultayı’na 15 gün kala ortaya atılıyor. Biraz hafızalarımızı tazeleyip geriye gidersek, 2010 Kurultayı’nda yine bir başka komplo ile o zamanki genel başkanımız sayın Baykal koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı” şeklinde konuştu.
“KANITLASINLAR, SİYASETİ BIRAKACAĞIM”
“Buradan tüm CHP’li yoldaşlarımızın önünde ve huzurunda söylüyorum. Benim Alman istihbaratıyla, bırakın Kempinski Oteli’ni, Almanya’nın herhangi bir yerinde, herhangi bir toplantısında, Gürsel Tekin’in dâhil olduğu ya da olmadığı bir yerde bir araya geldiğimi, çalıştığımı ispat etsinler, bugün siyaseti bırakıyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Kılıç, şunları söyledi: “Bu kendini gazeteci sayanlara soruyorum; Gazetecilikte olmazsa olmaz beş kural vardır. 5N,1K kuralına uygulamak zorundasınız: Şimdi bu arkadaşlara soruyoruz. Almanya’da nerede toplantıya katılmışız, ne zaman katılmışız, kiminle katılmışız, neden katılmışız, bunları ortaya koyun. Koyamazsınız, yok çünkü.”
“KİMLİĞİMİ ONURLA TAŞIYORUM”
Alman vatandaşı olduğu ve iltica ettiği iddialarına da değinen Kılıç, “Benim Alman vatandaşı olduğumu söylüyorlar. Ben Alman vatandaşı değilim, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu ve nüfus cüzdanını bugüne kadar onurla taşıdım, ömrümün geri kalan bölümünde de onurla taşımaya devam edeceğim. Ben 1980’de yurtdışına gittim ancak iltica başvurusunda bulunmadım. Birileri bunu ispatlamak zorunda. Deniliyor ki Ali Kılıç; 30 Mart seçimlerinden sonra onlarca kez yurtdışına gitti. Burada belediye meclis üyelerim var, çok iyi bilirler ki, iki kere yurtdışına çıktım. Ayrıca her giriş çıkışımda Türk Hava Yolları’nı kullandım. Bir defasında Münih Anakent Belediye Başkanı Christian Ude’nin jübilesine katıldım, bir defasında da Avusturya CHP Birliği’nin bir paneli vardı, oraya gittim” diye konuştu. 
Seçim çalışmaları sırasında Tuncelili, Alevi ve solcu kimliği yüzünden de saldırıların hedefi haline geldiğinin altını çizen Kılıç, şöyle devam etti: 
“Her zaman sizlerin desteğiyle, sizlerin kolunda, sizlerin yolunda başı dik bir Ali Kılıç Maltepe’de çalıştı. Bu nedenle tekrar altını kalın çizgilerle çizerek belirtiyorum. Başım dik, alnım açık arkadaşlar. Benim Maltepe halkıyla kurduğum gönül köprüsünün altına, hiç kimsenin dinamit koymasına izin vermeyeceğim. Biz Maltepe’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz. Benim için hangi partiye oy verdiği önemli değil, Maltepeliyse başımın üzerinde yeri var. Neden hedefim, çünkü cenazelerde saf tutan, düğünlerinde halay çeken, halkın içinde halkla yaşayan, sofralarına oturan bir başkanım.” 
CHP'Yİ KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Tehdit ve şantajlarla Maltepe’de belediye başkan adayı yapıldığı iddialarını da mesnetsiz bulduğunu ifade eden Kılıç, “Güya bir gece yarısı Ankara’yı aramışım, eğer beni aday göstermezseniz, elimdeki belgeleri açıklarım demişim. Biz o gece yarısı, arkadaşlarımız bilir seçim çalışması yapıyorduk. Bu noktada konuşan arkadaşlarımıza soruyorum, neymiş CHP dizayn edildi, madem bu komploları Ali Kılıç’ın tezgahladığını 2010 yılından önce biliyordunuz da, o zamanki Başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan İzmir’deki mitinginde aynen şöyle demedi mi; 'Sayın Baykal sen komplocuları orada, burada arama, yurtdışındalar, bunun bağlantıları Pensilvanya' demedi mi? Dedi. Demek ki burada başka bir tezgâh var. Şimdi CHP Kongresi geldi, alışmışlar ya CHP’de kavga çıkarmaya, masa sandalye uçuşturmaya, ama görüyoruz ki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu büyük bir özveriyle, büyük bir dirençle asırlık çınarımız CHP’ye yakışır, Mustafa Kemal’in çizdiği o çağdaş yolda yürüyerek, iktidar mücadelesini demokratik ortamda sürdürmeye devam edecek” şeklinde konuştu.