AFET OLAN İLLER İÇİN DESTEK OLACAK İLLER DE BELİRLENDİ

Olası bir sel, deprem, heyelan, yangın gibi afet öncesinde ve sonrasında yapılacakları içeren İl Afet Müdahale Planı’nın bilgilendirme toplantısı, Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

İstanbul’daki 39 ilçe için planlanan toplantılardan ilkinin gerçekleştirildiği ve Kartal, Maltepe ve Adalar ilçelerinden yetkililer ve muhtarların katıldığı toplantıda Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) 3 uzman bilgi verdi. Kartal Belediyesi’ni temsilen Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Feyyaz Kaynak’ın yanı sıra Sivil Savunma Müdürü Yasin Sülük’ün katıldığı toplantıya Kartal Kaymakamlığı'ndan yetkililer ve Kartal’daki muhtarlar da katıldı. Toplantıda, İl Afet Müdahale Planı’nın ayrıntıları paylaşılarak belediye, kaymakamlık ve muhtarlara düşen görevlerle ilgili bilgi verildi.
Kartal Belediyesi Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlenen İl Afet Müdahale Planı Bilgilendirme Toplantısı'na Kartal'ın yanı sıra Maltepe ve Adalar ilçelerinin belediye, kaymakamlık ve muhtarları katıldı. Söz konusu bilgilendirme toplantısının İstanbul’un 39 ilçesinin tümünde yapılacağı ve ilk toplantının Kartal, Maltepe ve Adalar ilçelerini kapsadığı öğrenildi. Kartal Belediyesi’ni Başkan Yardımcısı Feyyaz Kaynak’ın temsil ettiği bilgilendirme toplantısında ilk sunumu AFAD Planlama Şube Müdürü Belkıs Önal yaptı. Önal, Afet Müdahale Planı'nı anlattı. Önal, planın dayandığı kanunları anlatarak 6 bakanlığın, planın uygulanmasından sorumlu olduğunu söyledi. Planın ulusal olduğunu ve 81 il için geçerli olduğunu belirten Önal, örneğin bir ilde gerçekleşen afete başka bir ilin yetkililerinin gelerek aynı planı uygulayabileceğini söyledi. Planın en önemli amaçlarından birinin, kaynakların verimli ve doğru kullanılması olduğunu belirten Önal, Türkiye Afet Müdahale Planı’nın 26 ayrı plandan oluştuğunu ve her ilde geçerli olduğunu söyledi. Planda her türlü olasılığın ve afet seviyelerinin belirlendiğini belirten Önal, afet olan iller için destek olacak illerin de belirlendiğini söyledi. Örneğin İstanbul’a yardıma gelecek illerin belirlendiğini, İstanbul’un da yardımına koşacağı illerin planda belirtildiğini kaydeden Önal; planın, söz konusu toplantılardan gelecek bilgilerle de güncelleneceğini söyledi. 
Önal’ın ardından AFAD Afet Acil Durum Müdürlüğü’nden eğitim uzmanı Orhan Urtaç, 'Temel Afet Bilinci Eğitimi' adlı sunumu gerçekleştirdi. Afete hazırlık konusunda yapılması gerekenleri aktaran ve afet kavramının içeriğini ve safhalarını açıklayan Urtaç, bir duruma afet denilebilmesi için o bölgenin imkanlarının yeterli gelmemesi gerektiğini söyledi. Marmara Depremi’nin bunun en güzel örneği olduğunu belirten Urtaç; 'Afete Hazır Aile', 'Afete Hazır İşyeri', 'Afete Hazır Okul', 'Afete Hazır Gönüllü Gençler' gibi dört farklı kavram geliştirdiklerini ve AFAD’ın eğitimlerinin bu dört gruba hitap ettiğini söyledi. Türkiye’nin tamamına yakınının deprem riski ile karşı karşıya olduğunu belirten Urtaç, afete hazırlıkta önce riskin yönetilmesi gerektiğini belirtti. Risk yönetiminin; hazırlık, tahmin ve erken uyarı, zarar azaltma maddelerinden oluştuğunu belirten Urtaç, afette kriz yönetiminin ise müdahale, etki analizi, iyileştirme ve yeniden yapılanma süreçlerinden oluştuğunu söyledi. Afette ilk 72 saatin çok önemli olduğunu hatırlatan Urtaç, devletin bu süreçte herkese yardım yetiştirmesinin beklenemeyeceğini söyledi. Afet için öncelikle zemin etüdü olmayan yerlere bina yapılmaması gerektiğini vurgulayan Urtaç, afet çantası hazırlanması ve ailede herkesin bir afet tanıtım kartının olması gerektiğini belirtti. Urtaç, evde deprem tehlike avı yapılarak yapısal olmayan zararları ve yaralanmaları önlemek için evdeki eşyaların sabitlenmesi gerektiğini belirtti ve  afetlerde yaralanmaların yüzde 50 sinin bu şekilde meydana geldiğini söyledi.
DASK'IN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Urtaç’ın ardından sunumunu gerçekleştiren AFAD İyileştirme Şube Müdürü Jeofizik Mühendisi Ufuk Koşan ise olası bir afetten sonra hak sahipliği konusuna değindi. Afet ile ilgi düzenlemelerin dayandığı kanunun 1959 tarihli 7269 sayılı kanun olduğunu vurgulayan Koşan, yasada afet tanımlarının yapıldığını belirterek jeolojik altlığı yapılmadan imar planı yapılamayacağını söyledi. Belediyelerin bu konuda sorumlu olduğunu ve jeolojik olarak kötü zemine sahip alanlara bina yapılmaması için hem belediyelerin hem de tapu müdürlüğünün sorumlulukları olduğunu hatırlattı. Afetin ardından komisyon kurulduğunu ve binaların hasar derecelerinin bu komisyonlarca belirlendiğini kaydeden Koşan, komisyonda belediyeler, tapu müdürlüğü, kaymakamlık ve bakanlık yetkililerinin yanı sıra muhtarların da yer aldığını belirtti. Koşan, az hasarlı binalara devletin destek vermediğini belirterek orta hasarlı binaların, afetin ardından hazırladıkları bina güçlendirme projeleri ile devletten destek alabildiğini söyledi. Bu tür binaların güçlendirme projelerinin belediye onaylı olmasının şart olduğunu aksi takdirde devletin destek vermediğini kaydeden Koşan, ağır hasarlı binaların ise mutlaka yıkılması gerektiğini vurguladı. Bu tür binaların komisyon tarafından ağır hasarlı olarak belirlenmesinin ve askıya asılmasının ardından hak sahiplerinin talepte bulunması ve söz konusu binada hak sahibi olduklarını ispat etmeleri gerektiğini belirten Koşan, söz konusu formların doldurulması sırasında mahalle muhtarlarına büyük görev düştüğünü dile getirdi. Bu şekilde hak kazananların, devletten konut arsa bedeli alınmadan 20 yıl faizsiz vadeyle daire alabileceğini belirten Koşan, söz konusu kredinin ilk taksitlerinin 2 yıl sonra ödenmeye başladığını kaydetti. Koşan, dileyenlerin daire yerine aynı yerde daire yapabilmek için de kredi kullanabileceklerini söyledi. Kredinin 20 yıl boyunca faizsiz olmasının önemli bir avantaj olduğunu kaydeden Koşan, tüm bu yardımlardan faydalanmak için Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırmış olmak gerektiğini hatırlattı. DASK yaptırmamış hak sahiplerinin, kredi ve ev yardımından faydalanamadığını belirten Koşan, birden fazla dairesi olanların ise her bir daireye DASK yaptırmış olması halinde sadece bir ev için devletten yardım alabildiğini söyledi ve bunun tek istisnasının, aynı binada babasına ait farklı dairelerde oturan evlatlar olduğunu, bu durumda olanların devletten ev ya da afet kredisi alabildiğini söyledi. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerelhaber Haberleri