Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Akit’e verdiği röportajda, İzmir depreminde alınan tedbirler, salgın sürecinde eğitimin yol haritasına ilişkin yapılan planlamalar ve yeni dönemde yapılacak düzenlemelere ilişkin önemli bilgiler verdi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Akit’e yaptığı açıklamada, İzmir’de gerçekleşen 6.6’lık depreme ilişkin yaşananlar, alınan tedbirler, koronavirüs salgını sürecinde eğitimin yol haritasına ilişkin yapılan planlamalar ve yeni dönemde yapılacak düzenlemelere ilişkin önemli bilgiler verdi.
İzmir depremi tüm Türkiye’yi derinden sarstı. O dakikalarda okullar açıktı ve öğrenciler dersteydi, neler yaşadınız kriz yönetimi açısından zor bir süreç olsa gerek…
İzmir’de deprem haberini aldığımız ilk andan itibaren kriz koordinasyon mekanizmamızla harekete geçtik ve anlık veriler üzerinden depremden etkilenen tüm bölgelerdeki okullarımızın durumuyla ilgili bilgiler 15 dakika gibi kısa bir zamanda ulaştı. Çok şükür ki okullarımızda sıkıntılı bir durum yaşamadık. O andan sonra yapılacaklar önemli elbette ama bizlere emanet edilen çocuklarımızı, öğretmenlerimizi, yöneticilerimizi hayatta tutacak olan asıl unsur deprem olmadan önce yapılacaklardır. Bu çalışmaların öneminin bilincindeyiz.
Okullarımızda düzenli olarak deprem analizleri yapıyoruz
Depremin okullarda küçük hasarlarla atlatıldığına dikkat çekiyorsunuz, bu bir tesadüf olamaz herhalde…
Şüphesiz depremin bizi nerede ne zaman yakalayacağını hiç birimiz bilmiyoruz. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinden hareketle biz, tüm okullarımızda düzenli olarak deprem analizleri yapıyoruz. Bu analizler sonucu da hızla harekete geçip yıkım veya güçlendirme kararları alıyoruz. İzmir’de de eğitime kapatıp, yıkım kararı aldığımız 50 okulumuz vardı. Bu yıl Ağustos ve Ekim ayları arasındaki dönemde yıkımları tamamladık. Bu okullarda öğrenim gören çocuklarımız, daha güvenli binalara nakledilmişti. İzmir’de tüm okullarımızı uzmanlarımızla birlikte ziyaret etme fırsatım oldu. Hasar tespit çalışmalarına iştirak ettim. İzmir’deki 3 bin 600 okulumuzdan sadece 139’unda hafif sorunlar var. Derhal gerekli bakım onarım çalışmalarını başlattık. Çocuklarımızın tamamen güvende olduğundan emin olmadığımız hiçbir okulumuzu eğitime açmayacağız.
Okullarımızın salgın sürecinde güvenli olduğunu ispat ettik
Koronavirüs salgının yükselişte olduğu şu dönemde ise aldığımız tedbirler vasıtasıyla okulların çarşıdan, pazardan, sokaktan daha güvenli olduğunu ispat etme imkanı bulduk. İnşallah bundan sonra okullarla ilgili velilerin beklentisini çok daha yüksek seviyede karşılayacak seviyeye geleceğiz. Bize dediler ki ‘Okulları açarsanız yüzde 34 oranında katılım gösterilecek, araştırmalar onu gösteriyor’ ama şu an yüzde 80’leri aşan bir veli-öğrenci katılımı var. Bu ne demektir; ‘Ben geldim okulları gördüm, okulların şartlarına baktım ve mutlu olduğum için çocuğumu okula gönderme konusunda kararsız kalmadım.”
“Hedeflerimizde sapma yok”
Koronavirüs sürecinde eğitim sürecini değerlendirmek gerekirse nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız, telafi planınız var mı?
Koronavirüs, bütün dünyayı ve dolayısıyla eğitim sistemini de etkisi altına aldı. Doğal olarak biz de bundan etkilendik. Okullarda yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kaldık. Salgın, bazı pilot uygulamalarımızda takvim değişikliklerine neden oldu ancak uzaktan eğitim konusunda halihazırda güçlendirdiğimiz altyapıyı genel ölçekte uygulama şansımız oldu. Dünyadaki genel tabloya bakıldığında, öğrencisine, velisine, öğretmenine gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözümler sunan birkaç ülkenin başında Türkiye’nin geldiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Bildiğiniz gibi TRT ve Türksat ile iş birliği yaparak EBA İlkokul, Ortaokul ve Lise kanallarını kurduk. Kamera önü ve arkasında gönüllü öğretmenlerimizin katılımıyla yaklaşık 1.000 kişiye yakın bir ekip görev alıyor. EBA kanallarımızla televizyonun ulaştığı her yere ulaştık ve ulaşıyoruz. Yapay zekaya dayalı akıllı yönlendirme özellikleriyle öğrencilerimize adeta eğitim koçluğu desteği sunan internet platformumuzdaki geldiğimiz nokta neredeyse rakipsiz diyebilirim. Hedeflerimizde sapma yok, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde dünya kamuoyu ile paylaştığımız 2023 Eğitim Vizyonumuzdaki başlıkları hayata geçirmeye devam edeceğiz.
EBA tarzı eğitim diğer ülkelerde de var mı yoksa Türkiye alanında tek mi? Başarı ve uyum oranını nasıl görüyorsunuz?
Dünyanın eğitim gündemini Pekin’den Washington’a, Londra’dan Stockholm’e dünyanın dört bir yanındaki eğitim müşavirlerimiz ve ataşelerimizle yakından takip ediyoruz. ABD, Almanya, Belçika, İngiltere, Çin, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada, Singapur, Güney Kore, İsrail ve Rusya, bizdeki EBA gibi çevrimiçi platformlarda uzaktan eğitim veriyor. Ancak bu ülkelerin birçoğu bizim canlı ders uygulamamız gibi uygulamalara sahip değil. Çünkü dünyada yapılmayan bir iş yapıldı. Bu, sadece üç kanal kurmak meselesi değil. Bu çapta bir iş Türkiye’de ve üç dört ülkede yapıldı.
“Veliler, çocuklarımıza destek olmaya odaklansınlar”
Uzaktan eğitim alan öğrenci ve velilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Salgın döneminde, eğitim öğretime uzaktan eğitimle devam ettiğimiz her güne sıkıca tutunmalıyız. Öğrenci ve velilerimizin uzaktan eğitime, EBA TV’ye, canlı sınıflara ağırlık vermelerini istiyoruz. Biz, öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimizle büyük bir aileyiz. Hepimiz ‘eğitim’ için eğitim aldık; bütün işimiz gücümüz, çabamız çocuklarımız. Uzaktan eğitim sürecinde, bilgisayar ve internete erişim imkânı bulunmayan öğrencilerimize yönelik, her ilimizde okul ve kurumların bilişim laboratuvarları öncelikli olmak üzere, EBA Destek Noktaları oluşturduk. Bu bağlamda, bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 13 bin 475 EBA Destek Noktası ve 131 EBA mobil destek aracıyla hizmet sunuyoruz. Öğrencilerimiz ve velilerimiz kendilerine en yakın noktadan destek alabiliyor. Velilerimizden istirhamım; tedbirlerini almaya, çocuklarımıza evde destek olmaya, onları her türlü kaygıdan uzak tutmaya odaklansınlar.
İlk etapta okul öncesi ve 1. sınıflar, sonrasında 2, 3, 4, 5, 8, 9 ve 12. sınıflar için yüz yüze eğitim başladı. 6,7,10 ve 11. sınıfların okula başlaması için bir takvim var mı?
Biz son kademede 6,7,10 ve 11. sınıflarımızı da yüz yüze eğitim programına dahil etmeyi planlıyorduk. Bu kararları Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda netleştiriyoruz. Şu an vaka sayısında bir artış söz konusu. Bu nedenle Bilim Kurulu, yeni sınıfların yüz yüze eğitime dahil edilmesi noktasında biraz daha bekleme yönünde görüş bildirdi. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığının istatistiklerini günlük takip ediyoruz. Benim telefonumda bir uygulama var. Sınıf sınıf, bölge bölge vakaları görebiliyorum. Öğretmenler, öğrenciler ve servis şoförleriyle ilgili bilgiler anlık olarak geliyor. Hangi sınıf seviyesinde kaç öğrencimiz ve kaç öğretmenimizde temaslılık durumu var, biliyoruz. Ailesinde temaslı olanları da belirliyoruz. Eğitime başlayacak olan yeni sınıflarla ilgili olarak Bilim Kurulu’nun yeni bir değerlendirme yapmasını bekliyoruz. Verilere bakarak karar vereceğiz. Şu anda net bir tarih yok.
Deprem sonrasında hep afet eğitimi gündeme gelir, okullarda bu açıdan başarılı bir sınav verildi mi?
Son dönemde bir kısmı uzaktan bir kısmı yüz yüze olmak üzere 250 bine yakın öğretmenimiz afet eğitimi aldı. Okul Tabanlı Afet Eğitimi projesi kapsamında Mayıs 2019’da uzaktan eğitim portalı açılarak bugüne kadar yaklaşık 110 bin civarında öğretmenimiz eğitim aldı. 567 formatör öğretmenimiz ise daha yoğun bir eğitimden geçerek Haziran 2019’dan itibaren 67 ilde meslektaşlarına eğitimler vermeye başladı. Bu eğitimlere 140 bin civarında öğretmenimiz katıldı. Okullarda eğitim devam ederken yakalandığımız depremde çok şükür ki okullardan tahliye esnasında hiç kimsenin burnu kanamadı. Öğretmenlerimiz ve okul müdürlerimiz bilgi birikimleri ve sağduyularıyla yavrularımızı güvenle dışarı çıkarttılar.
Tabi, bir de bu işin bir de psikolojisi var, bu da sizin uzmanlık alanınız. Neler yapıyorsunuz?
Bütün Türkiye İzmir için tek yürek. Ocak ayında Elazığ’da yaşadığımız deprem sonrasında da okulları güçlendirme faaliyetlerinin yanı sıra çok önem verdiğimiz bir diğer konu da evlatlarımızın psikososyal yönden desteklenmeleri idi. Çocuklarımız büyük bir korku, kaygı yaşadı. Bu durumun gelecek yaşamlarını etkilememesi için en etkili çözüm psikososyal destek. Yaşadıkları korkuyu, kaygıyı yenebilmek için uzmanlardan oyun terapisi almalı, yaşıtlarıyla bir arada olmalı ve güvende olduklarını hissetmeliler. Bunun için 250 rehber öğretmen / psikolojik danışmandan oluşan psikososyal destek ekiplerimizle her yerdeyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.