İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Yaşam Vadisi'ndeki 6 Mayıs Gençliğimiz Var Sahnesi'nde halk buluşması düzenledi. İmamoğlu'na CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer, milletvekilleri Engin Altay, Zeynel Emre, Parti Meclisi üyeleri Cem Aydın, Berker Esen ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da eşlik etti. Alanda bulunan yurttaşların ellerindeki dövizleri tek tek okuyan İmamoğlu, "Bu meydanda bu birliktelikle, bu güzellikle beraber büyüdük. Bu güzellikleri beraber yeşerttik burada. O ceket burada çıktı" dedi.
"İSTANBUL'UN TAM 21 NOKTASINDA YAŞAM VADİLERİ YEŞERİYOR"
Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nin İstanbul'daki büyük değişimin sembollerinden biri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Bu vadide hep iyilik için, doğruluk için yürüdük. Güzelliklerimiz ve duygularımız, hep iyilikler için, Cumhuriyete ve laikliğe, milletin egemenliğine ve demokrasiye sahip çıkmak için buluştuk. İstanbul'un ağacına, çiçeğine, havasına, suyuna, toprağına, denizine sahip çıkmak için buluştuk. Sizlerle gurur duyuyorum. Ben, sizin komşunuz olmaktan gurur duyuyorum. Hepinizi çok seviyorum" diye konuştu. İstanbul'da ilk yaşam vadisi fikrinin Beylikdüzü'nde oluştuğunu belirten İmamoğlu, "İşte öyle bir yerdi. Eski fotoğrafı getirmişler. Tam da öyle bir yerdi. Hafriyat doldurulmuş bir alandı. Şimdi ise artık burası örnek alınıyor ve İstanbul'un tam 21 noktasında yaşam vadileri yeşeriyor. İstanbul'daki zihniyet devriminin adıdır yaşam vadisi. Zihniyet devriminin en somut kanıtıdır. İstanbul, dere yataklarını imara açan, yeşil alanlarını ranta dönüştürmek için fırsat kollayan bir anlayıştan çok çekti" ifadelerini kullandı.
"19 MAYIS 2017 TARİHİNİ UNUTMAYIN"
Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nin birinci etabını 19 Mayıs 2017'de açtıklarını hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:"Bu tarihi unutmayın. Zihniyet devriminin başladığı tarihtir. İstanbul'un dere yatakları, vadileri, ormanları İstanbullulara aittir artık. Başkasının olmadı, olmayacak. Hepsini geri alacak İstanbullu. Biz dedik ki, 'Artık İstanbul'un malı kimseye peşkeş çekilemez. Bir avuç insana peşkeş çekilemez'. Bu mal İstanbul'un, her alanı bu şehrin insanına aittir. Halka ait olanı halka vermenin en doğru, en güzel örneği yaşam vadisi olmuştur. Onun için benim hayatımın en değerli somut kavramlarından birisidir. Aktif ve kaliteli yeşil alan kavramının ete kemiğe büründüğü isimdir. Yaşam vadisi, işte bu kadar koca, büyük bir alanı hep birlikte var ettiğinde insanını mutlu eden ve insanının geleceğe umutla bakmasını sağlayan, çocukların burada cıvıl cıvıl koşarak hayata tutunmalarını, morallenmelerini sağlayan muazzam bir motivasyon alanıdır. Burayı İstanbul'un 21 noktasını ve daha yenilerini o rantçıların elinden kurtardık, asıl sahibine, yani size teslim ettik. Etmeye devam edeceğiz.
""İSTANBUL, 'KÖTÜ ZİHNİYET' DEVRİNİ 2019'DA KAPATTI"
İstanbul'un "kötü zihniyet" devrini 2019'da kapattığını dile getiren İmamoğlu, "Şimdi 31 Mart'ta tarihe gömeceğiz. Bizim yaptığımızı onlar yapamazdı. Yapmadı zaten. Onlar israfçı, onlar rantçı. Biz ise icraatçıyız. Biz halkçıyız. Onlar, kendileri bile itiraf ettiler. Onlar 'ihanetçiyiz' demediler mi? Bunların ruhunda ihanet, bizim ruhumuzda merhamet var. Bu şehrin israfçılarla ve rantçılarla kaybedecek bir saniyesi bile yok. Biliyorum; bu şehrin bir daha ihanete uğramasına, zaten bu şehrin güzel insanları, sizler asla izin vermeyeceksiniz. 31 Mart'ta onları böyle uğurlayacaksınız" dedi.
"SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN BİNBİR TAKLA ATARLAR"
Vadiye, mazbatasının elinden alındığı 6 Mayıs 2019'da bir kere daha geldiklerini hatırlatan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"İstanbulluların demokratik tercihini yok sayan, kendisini milletin üstüne koyan bir anlayışa karşı burada omuz omuzaydık, el eleydik, gönül gönüleydik. İstanbul'un seçimini bunlar, uydurma bahanelerle iptal ettiler. Hatırlıyorsunuz değil mi? Ne dediler utanmadan, 'Hırsızlar' dediler. Daha öteye gittiler, 'çaldılar' dediler. 'Sandıklarda terörist var' dediler. Hatta sayı vererek '700 tane terörist tespit ettik' dediler. Hatırlıyoruz değil mi? Bunları unutmayalım. Niye biliyor musunuz? Onlar için bu kelimeleri söylemek, dünyanın en kolay işi. Yahu, birine durup dururken 'hırsız', 'çaldı' denir mi? Bu laf edilir mi? Bu lafı eden, bir de kalkıyor seçimden sonra ne diyor? 'Siyaseten söylemiştik' diyor. Seçimi kazanmak için bunlar var binbir takla atarlar mı? Dese ki burada bir arkadaşımız, 'Ya şuradan binbir takla at, sana oy vereceğim'; atarlar, öyle değil mi? İşte o anlayışa son vereceğiz. 'Seçimi kazanmak için her yol mubahtır' diyen anlayışa son vereceğiz. Vatandaşımıza zarar veren, o demokratik hakkını yok sayan anlayışa son vereceğiz.
""BÜYÜK BİR DİRİLİŞTİR BU"
O dönemde yurttaşların, yapılan kötülük karşısında, usta şair Nazım Hikmet'in "Bir şarkı söyler gibi" dizelerindeki gibi direndiğinin altını çizen İmamoğlu, "Milletin gururuna ve haysiyetine sahip çıktınız. Hep birlikte sahip çıktık ve bütün İstanbul'u, bütün Türkiye'yi İstanbul'un bu güzel yaşam vadisinde verdiğimiz ruhla ayağa kaldırdınız. O gece hep birlikte buradaydık. Hep birlikte haykırdık. Ne dedik, hatırlıyor musunuz? 'Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz, adalete susamış, demokrasiye inancı tam, Türk gençliğiyiz' dedik. İşte Beylikdüzü'nün o günden sonra ismiyle ortaya koyduğu ruhla yeni bir anlam kazandı ve kazandırdı. Milli iradeyi gasp etmeye kalkanların 23 Haziran seçimlerinde büyük bir demokrasi şamarı yiyecekleri, o gece burada belli olmuştu. O gece hep birlikte ayağa kalktık. Büyük bir diriliştir bu. O gece, Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nden bütün İstanbul'a dalga dalga bir ses yayıldı: 'Yaşasın Cumhuriyet' sesi. 'Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi, yaşasın tam bağımsız Türkiye' sesi yayıldı. Hep birlikte ayağa kalktık" diye konuştu.
"BAŞIM DİK GEZEBİLMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM""
5 yıl sonra komşunuz, arkadaşınız, kardeşiniz, evladınız, abiniz Ekrem olarak yine sizin yanınızdayım ve karşınızdayım" diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:"Ben 5 yıl boyunca çok çalıştım, canla başla çalıştım. İstanbul'un bütün sokaklarında, Beylikdüzü'nde olduğu gibi başım dik gezebilmek için çok çalıştım. Çalışırken hep şunu içimde hissettim: 'Allah'ım beni anneme, babama, eşime, çocuklarıma, akrabalarıma ama daha çok da Beylikdüzülü komşularıma, dostlarıma, güzel insanlarıma mahcup etme. Beni İstanbullulara mahcup etme. Benden razı olsunlar' diye çok çalıştım. Oy versin vermesin, herkesin gönlünde güzel bir yer edinmek için, insanlarımıza layık olabilmek için bu kadim şehre, dünyanın en güzel şehrine, bize Fatih Sultan Mehmet'ten ve Mustafa Kemal Atatürk'ten emanet bu güzel şehre layık olmak için çalıştım. Şehrimi, ülkemi, milletimi çok sevdiğim için çalıştım. Ben bu şehrin insanlarını, 16 milyon insanımızı, 86 milyon vatandaşımızı birbiriyle eşit, aynı derecede sevmiyorsam namerdim. Her insanını eşit seviyorum. Her insanını, insan olduğu için, insanı yaratandan ötürü seven ahlakın sahibiyiz biz.
"ONLARI BİLE PİŞMAN EDECEĞİM"
Dört koldan yürütülen saldırıları yaşadım, değil mi? Baskıları yaşadım, değil mi? Engellemeler vesaire ama yıldıramadılar. Bundan sonra da yıldıramayacaklar. Bana yaptıkları kötülükleri ne kadar yaparlarsa yapsınlar, onları bile pişman edeceğim, 'Niye bu adama bu kadar kötülük yaptık' diye. Çünkü onlar, bizim gayretimizi kavrayamıyorlar. Bundan sonra da yıldıramayacaklar. Çünkü tahtlarını makamlarında kuranlar, eninde sonunda yıkılır giderler ama milletin gönüllerine taht kurmuşsanız var ya, sizi kimse yıkamaz. İyilik, doğruluk ve güzellik için çıktığımız bu yoldan bizi kimse alıkoyamayacak. İstanbul'un rotasını geri çevirmek isteyen bir avuç insana asla izin vermeyeceğiz. Hep birlikte 'tam yol ileri' diyeceğiz. 'Adalet ve kardeşlik için tam yol ileri' diyeceğiz. 'Özgürlük, huzur ve mutluluk için tam yol ileri' diyeceğiz. Hep birlikte başarmak, hep birlikte kazanmak için 'tam yol ileri' diyeceğiz. Buna hazır mıyız?
"KAZANAN MİLLET OLACAK"
Kazanan millet olacak, biliyoruz değil mi? Hiç kimsenin kalbini kırmayacağız. Herkese şunu söyleyeceğiz. Bu seçimi millet kazandı. Bu seçimde kaybeden yok. Bu seçimde 16 milyon kazanan var. 16 milyon için hep birlikte çalışacağız. Size soru sorana şunu söyleyelim. Ben soruyorum, siz cevap verin, onlar duysun: Kanal mı, İstanbul mu? İsrafçılar mı, bereket mi? İhanet edenler mi, halkçılar mı? İşte biz, bu duyguların fertleri olmaya devam edeceğiz. Size layık olacağız. Göreceksiniz; İstanbul'da büyük bir demokrasi zaferi yaşayacağız ve bütün İstanbullular mutlu olacak. Bütün partilerin oylarına talibim. Ben, büyük İstanbul ittifakının oylarına talibim. Ben, hangi parti mensubu olursa olsun, onların oyuna talibim. Çünkü ben, milletine mahcup olmak istemeyen herkese eşit davranan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kuruşuna sıkıntı getirmeyecek şekilde çalışma yeminine sadık, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk Cumhuriyetinin has evladıyım. Bunu unutmayın. Hepinizi seviyorum. Beylikdüzü benim enerjim. Lütfen Beylikdüzü'nde Mehmet Çalık Başkanımla birlikte çok güzel başarılara imza atın."Konuşmasının sonunda, 6 Mayıs 2019 gecesi yaptığı tarihi konuşmadaki gibi ceketini çıkarıp kollarını sıvayan İmamoğlu, yurttaşların arasına inip hatıra fotoğrafları çektirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.