İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arel Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen, “1.Örgütlerin Yönetimi Uluslararası Kongresi”nin açılış konuşmasını yaptı. İnsanlığın; örgütlenebilme, bir arada çalışabilme macerasının binlerce yıldır var olan bir süreç olduğunu belirten İmamoğlu, “Bugüne geldiğimizde; görev dağılımı yaparak, paylaşarak, kaynakları etkili kullanarak süreci yönetebilme kabiliyetine erişmek, medeniyet tarihimizin en önemli görünmez başarı odağı diyebilirim. Çünkü, insanların örgütlü olmadığı taktirde, başarı elde edebilmesi mümkün değil. Bu başarıya ulaşabilmek için bazı ilkelerin oluşturulması şart” dedi.
“İYİ BİR LİDERLİK İNSAN KAYNAĞINI EN ETKİN KULLANMAKTAN GEÇER”
“Kendi alanımda; yeni nesil siyaset ya da yeni nesil yerel yönetim terimini uzun yıllardır kullanıyorum” diyen İmamoğlu, “Çünkü, bu yüzyılda yeni nesli anlamak ve ona dönük bir alt yapıyla süreci hazırlamak şarttır, diye düşünüyorum. Buna; yeni nesil liderlik, yeni nesil örgütlenme modeli ve içine, bugünün çocuklarının, gençlerinin yarınlara doğru giderken ne beklediklerini ne arzuladıklarını keşfederek, analiz ederek metotlar belirlenmesi şarttır, diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Farklı yapılarda örgütsel yöneticilik deneyimlerinin olduğunu belirten İmamoğlu, iyi bir liderliğin insan kaynağını en etkin biçimde kullanmaktan geçtiğini ifade etti. Örgütlenmeyle ilgili ana kriterlerinin liyakat, verimlilik ve şeffaflık olduğunu vurgulayan İmamoğlu, dün gerçekleştirilen UKOME toplantısına gönderme yaptı. Şeffaflığın, her kurumda için her sorunun çözümünde “ilaç” olduğuna inandığının altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:
UKOME’DE CANLI YAYIN ŞEFFAFLIK İLKESİ GEREĞİ
“Şeffaflık, katılımcılığı ve demokratik bir yönetim anlayışını da teşvik ediyor. Bunun, kendi örgütlenme modelim içerisinde ciddi anlamda faydasını görüyorum. Karar aşamasında birçok konuyu İstanbullunun önüne taşıdığımızı ve bunun bazen, bilinçli ya da bilinçsiz, kamu yöneticileri tarafından da garipsendiğini, reddedilmeye çalışıldığını da görüyorum üzülerek. Bunlardan en yakını; dün, İstanbul’da bir UKOME toplantısı yapıyoruz. Tümüyle kamuyu ilgilendiren, tümüyle kamunun önünde olması gereken, doğruyu, yanlışı herkesin analiz etmesi gereken bir ortamın, şeffaf bir biçimde yayınlanmasını sağlıyoruz uzun bir süreçtir. Bunu engelleme adına, Türkiye’nin önemli bir kamu kurumunun, önemli bir yöneticisi, önerge veriyor: ‘Bu engellensin.’ Niye? ‘Biz, kamu görevlisiyiz, memuruz…’ E niye geldiniz buraya ve neyi konuşuyorsunuz? ‘İstanbul’un ulaşım koordinasyonuyla ilgili alınacak kararları.’ Her birisi İstanbul halkını ilgilendiriyor mu? ‘Evet.’ O zaman, hayatı bu kadar ilgilendiren bir meselenin, vatandaşın önünde tartışılması kadar, iletişimin böylesi güçlü olduğu bir ortamda bu şekilde yapılmasına karşı gelmek, aslında bugünün örgütlenme modelinde bence olmaması gereken bir birey tavrı. O tarz bireylerin, üst düzey yönetici haline gelmiş olması da kamu adına talihsizliktir diye altını çizmek isterim.”
“BİR BİREYİN, ‘HER ŞEYİ BİLİYORUM’ EDASINA İSTANBUL HİÇBİR ZAMAN FIRSAT TANIMASIN”
Kamu kurumlarının tek odağının, özel sektör kuruluşları gibi, “kar odaklı” bir yönetim biçimi geliştiremeyeceğine dikkat çeken İmamoğlu, göreve geldikleri andan itibaren İstanbul’a, şeffaf anlamda bütüncül bir örgütlenme yapısı olarak baktıklarını vurguladı. Bu örgütlenme modeli içinde, ana unsurları sürecin içine katmayı hedeflediklerinin altını çizen İmamoğlu, amaçlarını, “Bir bireyin, ‘Her şeyi biliyorum’ edasına, İstanbul hiçbir zaman fırsat tanımasın” sözleriyle özetledi. İstanbul’un kültür, sanat, ticaret, yaşam, mücadele gibi kavramlarla tanımlanabileceğini belirten İmamoğlu, “Bir insanın tek başına bütün bunlarda uzman haline gelmiş olması mümkün mü? Değil. Bu mucizevi bir durum. Mümkün mü? Değil. Tak aksine; iyi bir örgütlenme modeliyle, iyi bir liderlik, yeni nesil bir liderlik, özgür alanlar, fikrini söyleyebilen yöneticiler, hatta fikrini söyleyemeyen, konuşmayan yöneticin oturmadığı ortak akıl masaları… Tam aksine; ortak akıl masasına kendisini emanet etmiş bir lider ve bunu halkıyla buluşturma konusunda moderatör görevini iyi yapan bir lider, güçlü bir örgütlenme modelini var eder, diye düşünüyorum. Bizim de şu anda, gerçekten İstanbul’da var etmek istediğimiz, yürütmek istediğimiz örgütlenme modeli bu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.