Muayene sonrasında doktorun yazdığı reçeteyi görenler, karmaşık ve okunmaz bir yazıyla karşılaşırlar.
Peki bunun sebebi nedir?
Esasında doktorların kötü yazı yazmalarını sadece tek bir sebebe bağlayamayız.
Birtakım doktorların hususi görüşleri ve yapılan araştırmalar neticesinde, bunun birkaç sebebi olduğu kanısına ulaşıyoruz.
a)Öğrencilik Yıllarından Gelen Bir Alışkanlık
Çoğu kişinin bildiği gibi, doktor olmak için 6 yıllık çok uzun ve zorlu bir eğitim sürecinden geçilmesi gereklidir.
Bu eğitim süresince doktor adaylarının gördükleri dersler çok ağırdır.
Aynı zamanda birçok karışık detaya sahip olan bu derslerin notunu tutmak hiç de kolay değildir.
İşte bu sebeple çoğu doktor adayı daha tıp fakültesi sıralarındayken, hızlı bir biçimde not tutmaya alışırlar.
Bu hız da doğal olarak karışık bir yazıyı ortaya çıkartır.
b)İş Yoğunluğu ve Yorgunluk
Doktorlar gün içerisinde birçok hastayı görürler.
Onların rahatsızlıklarını teşhis ve tedaviye çalışırlar.
Bu sebeple kendilerinde yoğun bir iş yükü oluşur.
Genellikle reçete yazarken de bu yorgunluk sebebiyle yazılarına dikkat etmeyebilirler.
c)Çok Yoğun ve Çeşitli Düşünceleri Olması
Doktorlar genellikle reçeteleri yazarken aynı anda birçok ilaç adları, bu ilaçların olası yan etkileri ve zararları, kullanım dozu gibi birçok şeyi düşündükleri için, o sırada yazdıkları kağıda çok yoğun vaziyette odaklanamayabilirler.
Bu sebeple yazıları düzensiz olabilir.
d)Teknik Terimlerden Bahsedilmesi
Doktorların reçeteye yazdığı ilaçların isimleri bizlere hiç tanıdık gelmez.
Esasında reçetede yazılanlar teknik şeylerdir ve tıp ile alakadar olmayan bir insanın bu yazıları okuyup anlayabilmesi çok da mümkün değildir.
İşte bu sebep dolayısıyla aslında reçetelerde yabancı ilaç adları olduğu için, bu yazılar bize karmaşık gözükür.
e)Kişiler Algılarımız
Esasında dünyadaki birçok kişinin yazısı kötü, veya çok güzel olabilir.
Çok okunaklı yazı yazan doktorlar da mutlaka mevcuttur.
Fakat biz yabancı birisi olarak, en sık doktorların yazısını gördüğümüz için sadece onların kötü yazdığı algısına kapılıyoruz.
Oysa bir polis ya da hakimin el yazısı da kötü olabilir.
Netice itibarıyla bu birkaç sebepten biri, veya birkaçı dolayısıyla doktorların kötü yazdıkları kanısını elde ediyoruz.
Bunun dışında ''doktor yazısı kötüdür'' algısının kulaktan kulağa yayılarak halk arasında büyük kabul görmesi de yadsınamaz bir etkendir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.