Virüsün yayılmasını önlemek için maskeler, Türkiye dâhil çok sayıda ülkede zorunlu tutuluyor. Yüzeylerle temastan kaçınmak için plastik eldiven kullanımı da koronavirüsle hayatımıza eklendi. Ancak kullanımından sonra otoparklara, sahillere ya da yeşil alanlara atılmış maske ve eldivenler büyük sorun teşkil ediyor. Uzun vadede yeni sıkıntılara kapı aralayacak bu atıklar, rüzgâr ve yağmurla birlikte kanalizasyona girip denize karışıyor. Sarıyer Belediyesi bu problemin önüne geçebilmek için hem yapılan temizlik çalışmalarına hız verdi hem de vatandaşların yoğun olarak kullandığı 50 noktaya sadece maske ve eldivenlerin atılması için maske - eldiven atık kutuları koydu.
“HER AY 129 MİLYAR MASKE”
Çevresel Bilim ve Teknoloji’nin çalışmasına göre, pandemi boyunca her ay dünyada yaklaşık 129 milyar tek kullanımlık maske ve 65 milyar tek kullanımlık eldiven tüketiliyor. Bu durum bir yandan çevre kirliliğine yol açarken diğer yandan halk sağlığını da tehdit ediyor. Çünkü atıklar virüs taşıyor… Türkiye’de de maalesef durum farklı değil, sokaklara atılan maskeleri bir süre sonra denizlerde yüzerken görüyoruz. Konuyla alakalı röportaj yaptığımız Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü dile getirerek, “Yerel yönetimlerin yapabileceği çalışmalar arasında; bilimin ışığında vatandaşları bilgilendirmek, atölyeler düzenlemek, sivil toplum kuruluşları ile iş birliğini artırarak projeler geliştirmek olabilir” dedi.
“HER GÜN 200-250 MASKE VE ELDİVEN TOPLUYORUM”
Sarıyer’in Kireçburnu sahilinde görevli olan Temizlik İşleri Müdürlüğü personeli Tahsin Alparslan her gün 06.30 ve 15.00 saatleri arasında mesai yapıyor. Sokakların kirliliğine koronavirüs ile birlikte maske ve eldiven atıklarının da katıldığını söyleyen Alparslan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Korona virüs ile birlikte sokaktaki kirliliğe maske ve eldivenler de eklendi. Bazı vatandaşlarımız bu konuda biraz vurdumduymaz. Ben çalıştığım güzergâhta fazlasıyla maske ve eldivene rastlıyorum. Benim vatandaşlardan ricam maske ve eldivenlerinin yanı sıra tabi ki diğer attıklarını da yerlere atmamaları. Her gün çalıştığım saat aralığında görev yerim olan Kireçburnu Mahallesi’nde 200 - 250 adet maske ve eldivene denk geliyorum, bu durum çok üzücü.”
“RİCAMIZ DUYARLILIK”
Bir diğer Temizlik İşleri Müdürlüğü çalışanı Feridun Sarı ise Kireçburnu Mahallesi’nin arka sokaklarında görev yapıyor. Çoğu vatandaşın doğaya çok duyarsız olduğunu söyleyen Sarı, “Alkol şişeleri, plastik atıklar, yiyecek içecek paketleriyle mücadele ederken korona virüsle birlikte sokaklardaki kirlilik daha da arttı. Maske ve eldivenleri çok sık görmeye başladık. Toplumdan ricamız birazcık daha duyarlı olmaları. Sarıyer Belediyesi, mahallelerin çeşitli yerlerine maske ve eldiven attıkları için özel atık kutuları yerleştirdi. Ben Kireçburnu‘nun daha iç taraflarında yani ara sokaklarında çalışıyorum buralar insanların yoğun olduğu alanlara göre daha iyi durumda diyebilirim ama buna rağmen ben de çalışma saatlerim içinde 50 ila 60 arasında maske ve eldivene denk geliyorum” dedi.
Belediye ekipleri en çok karşılaştıkları sorunlardan birinin ise kalabalık olan noktalara yerleştirilen atık kutularının amacı dışında kullanılması olduğunu dile getirdi. “Genelde içine çöp atıyorlar” diyen belediye personelleri bu durumun atık kutularının olması gerektiğinden daha hızlı bir şekilde dolmasına neden olduğunu ifade etti.
Dünyanın farklı ülkelerinden sağlık uzmanları, kurallara uygun şekilde üretilmiş ve temizlenmiş yeniden kullanılabilir maske ve eldiven tercih ederek hem toplumun Covid-19’dan hem de gezegenin kirlilikten korunacağını belirtiyor. Yeniden kullanılabilir maskeler her kullanımda kaynar suda sabunla yıkanmalı. İhtiyaç halinde tüketilen tek kullanımlık maskeler de uygun bir şekilde çöpe atılmalı. Bertaraf edilmeyen plastik maske ve eldivenlerin yolculuğu denizlerde son bulmamalı. Kendi sağlığımızı koruyan bu maskelerin deniz canlılarının ölümüne neden olmasına izin vermemeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.