TSK aleyhindeki söylemin ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİSK Başkan Vekili Celal Koloğlu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan'dan oluşan sivil toplum kuruluşu temsilcileri heyeti, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesine destek ziyaretinde bulundu.
Milli Savunma Bakanlığındaki görüşmeye Bakan Akar'ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu, Alpaslan Kavaklıoğlu, Şuay Alpay ve Muhsin Dere de katıldı.
Dayanışma içinde olunmasının önemine değinen Bakan Akar, "İyi işlerde birbirimiz teşvik edecek, destekleyeceğiz. Elimizden gelen yardımı sağlayacağız. Amacımız, görevimiz bu, millet dediğimiz bu. İleri gidenler hep bu şekilde çalışanlardır." diye konuştu.
Akar, herhangi bir ayrımcılığın zafiyete neden olacağına vurgu yaparak, "Birliğimizi, bütünlüğümüzü bozmamamız, bu konularda dayanışmamızı her zamankinden daha fazla sürdürmemiz gerekmektedir." ifadesini kullandı.
Bölgesel olarak kritik bir dönemden geçildiğini, koronavirüs salgınının söz konusu ortamı daha da hassas hale getirdiğini belirten Bakan Akar, "Böyle bir ortamda ülkemizin, asil milletimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumak için karada, denizde, havada işimiz çoğaldı. Onun için biz herhangi bir şekilde bu enerjiyi azaltıcı değil, artırıcı girişimler bekliyoruz. Bu manada sözle, fiille destek bekliyoruz ki buradaki faaliyetlerimiz daha başarılı şekilde yerine getirilebilsin." diye konuştu.
Yoğun faaliyetlerden dolayı "TSK personelinin evlerine uğrayamaz" hale geldiğini dile getiren Akar, "Genelkurmay Başkanı'ndan en kıdemsiz personeline kadar herkes kendisine verilen görevi proaktif şekilde yerine getirmenin gayretini gösteriyor. Bu milletin bağrından çıkan, Peygamber ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesi, egemenliğimiz ve bağımsızlığımız, hudutlarımızın, halkımızın güvenliğidir." dedi.
Akar, başta FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ olmak üzere Türkiye'ye yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı gereken ne varsa şimdiye kadar yaptıklarını, bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini belirterek, "Ordumuz samimiyetle, ciddiyetle vazifesini yerine getirmeye çalışıyor. Binlerce yıllık tarihimizden aldığımız milli, manevi, mesleki değerlerimiz var. Bu değerlerimize halel getirmeden, ilkeli bir şekilde bu faaliyetlerimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.
"Şiddetle kınıyor, reddediyoruz"
Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhindeki ifadelere de tepki gösteren Akar, şunları söyledi:
"Hangi sebeple olursa olsun, birilerinin çıkıp da Silahlı Kuvvetleri, orduyu özne olarak kullanıp onu 'satılmış' kelimesi ile yan yana koymaları gerçekten akla ziyan bir husus. Amacı, maksadı, nasılı, nedeni ne olursa olsun. Böyle bir şey konuşulamaz, bunu şiddetle kınıyor, reddediyoruz. Böyle bir şey olamaz. TSK mevcut çerçevede hukuk nizamı içinde yapılması gerekeni yapıyor. Şeffaflık had safhada. Her şeye açık. Devletin ilgili, yetkili kurumları her an gelip her şeyi denetleyebilir. Her şey açık, saklı-gizli bir şey yok. Fakat buna rağmen bu şekilde ifadelere muhatap olmak gerçekten bizi üzüyor."
Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevlerini yerine getirmeye kararlılıkla devam edeceğini ifade ederek, "marifet iltifata tabidir" sözünü hatırlattı. Gerçekleştirilen ziyaretten dolayı teşekkür eden Akar, şöyle konuştu:
"Bu bizim için çok önemli fakat buna rağmen böyle arada sırada da olsa birilerinin çıkıp kendi amaçları, ihtiyaçları, egosu doğrultusunda böyle cümleler kullanmaları çok yanlış. Tabii ki adalet bunun cevabını verecek ama keşke o kişi çıkıp da 'Ben bunu demek istemedim. Yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim' deseydi çok daha anlamlı olurdu diye düşünüyoruz. "
Genelkurmay Başkanı Güler: Hukuk gereğini yerine getirecek
Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler de destek ziyaretinden dolayı heyete teşekkür etti. Ziyaretin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Güler, şunları söyledi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, karada, denizde ve havada kendisine verilen her görevi bugüne kadar başarıyla yerine getirmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde canı pahasına başarıyla yerine getirmeye devam edecektir. Bir milletvekilinin Silahlı Kuvvetlerimiz için 'satılmıştır' gibi bir ifadeyi kullanması hiç hoş olmamıştır, çok yanlıştır. İnanıyorum ki hukuk da bunun gereğini yerine getirecektir. Hiçbir şekilde moralimiz bozulmamıştır, tam tersine daha azimli olarak görevlerimizi yapmaya devam edeceğiz."
"Ordumuz ülkemizin ve milletimizin şerefidir"
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, heyetin Türkiye'deki örgütlü sivil toplum meslek kuruluşlarının tamamını temsil ettiğini belirterek, her zaman TSK'ye müteşekkir olduklarını söyledi.
"Asker millet" anlayışının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Su uyur düşman uyumaz" atasözünü hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Düşman uyumuyor. Ordumuz tüm unsurlarıyla devamlı teyakkuz halinde. Onun için de biz hem vatandaş olarak hem de iş yaparken bu ülkede yaşamaktan dolayı rahatız. Ordumuz NATO'nun en güçlü ordularından biri. NATO'daki sorumluluklarını harfiyen yerine getiriyor. NATO ittifakında ordumuzun anlamı çok iyi bilinmektedir. NATO Karargahı'nda olduğu gibi NATO operasyonlarında da güvenilir bir ortak olduğunu tüm dünyaya gösteriyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarıyla terör örgütleri ve destekçilerine gereken cevabı verdiniz, biz de vatandaş olarak bundan büyük memnuniyet duyduk. Suriye'ye ilaveten Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Katar'da şimdi de Karabağ'da bu milleti gururlandırdınız."
Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki başarılarıyla duydukları gururu da dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Ordu bizim ülkemizin gözbebeği. Ülkemizin ve milletimizin şerefi. Bu millet onuru ve şerefi için her türlü fedakarlığı yapmıştır, yapmaya da devam edecektir." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, kendilerine düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazır olduklarını da ifade etti.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken de aynı duyguları taşıdıklarını belirterek, "Güçlü ordu, güçlü millet el ele. En güzeli bu." ifadelerini kullandı.
"Ordumuzla gurur duyuyoruz"
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da aynı duygulara sahip olduklarını dile getirdi. Atatürk'ün "İç cepheyi sağlam tutmalıyız" vurgusunu anımsatan Arslan, şunları söyledi:
"Ne yapıp edip içerideki dayanışmayı, birlikteliği sağlamamız gerekiyor. Böyle bir anda, ordumuzun ve Bakanlığımızın hak etmediği bu tür ifadelerden dolayı gerçekten çok üzgünüz. Milletimiz inanıyorum ki asla kabul, tasvip etmiyor. Bunun için zatıaliniz, komutanlarımız hiç moralinizi bozmayın. Milletimiz sizinle beraber. Bu milleti sadece bu topraklarda değil, bölgemizde de en iyi şekilde temsil ediyorsunuz. Gurur duyuyoruz. İnanıyorum ki bu tür konuşmaları, suçlamaları asla ciddiye almayacaksınız. Elbette ki gereği yapılacak ama bu suçlamalar sizi asla yolunuzdan, mücadelenizden vazgeçirmemeli. Tam tersine daha çok dayanışmaya ihtiyacımız var. Millet olarak ordumuzla gurur duyuyoruz, tüm komutanlarımıza başarılar diliyoruz."
TİSK Başkanvekili Celal Koloğlu da Elazığlı olduğunu belirterek, memleketinde kullanılan "Ordumuzun ve sayın komutanlarımızın Allah'ına kurban" ifadesini hatırlattı.
"Allah ayağınıza taş değdirmesin." diyen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın ardından söz alan Türk Harb- İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan da sendika olarak "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.
"O darphane henüz icat edilmedi"
TSK'yı kayıtlı tarihin en eski kurumlarından biri olarak nitelendiren, ordunun başarılardan örnekler veren Soydan, "Ben Türk ordusunu ne satın alacak paranın ne de o parayı basacak darphanenin henüz icat edilmediğini düşünüyorum. Biz örgütlü olduğumuz TSK'nin fabrikaları üzerinden nişan alınıp ne ordumuza ne de fabrikalarımıza ateş ettirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da TSK'nin canını sadece vatanı ve milleti için feda edeceğini anlattı. Söz konusu ifadeler nedeniyle TSK personelinin moralini bozmaması gerektiğini dile getiren Yalçın, şunları söyledi:
"Söylemlerde çok daha sorumlu davranılması gerekiyor. Söylemlerle insanların moralini bozmak değil tam tersine şevkini artırmak gerekiyor. Siz hem Doğu Akdeniz'de, Libya'da hem Azerbaycan'daki fonksiyonlarınızla milletinin heyecanını, umudunu artırdınız. Biz söz konusu ifadeleri çok çirkin ve saygısızca ifadeler olarak görüyoruz. Bu ziyaretimiz bir destek ziyaretidir. Dolayısıyla moral bozmaya gerek yok. Bunlar bizi yıldırmaktan ziyade daha da sorumluluğumuzu artırıyor."
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de Türkiye'nin değerleriyle bütünleşmiş önemli bir sivil toplum kuruluşu olduklarını kaydetti.
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin sonuna kadar yanındayız"
Bu coğrafyada var olmanın temelinde güçlü ordunun geldiğini vurgulayan Kahveci, "Bunu her vatandaşımızın idrak etmesi, bu noktada hassasiyet göstermesi lazım. Zaman zaman böyle lüzumsuz çıkışlar yapanlar oluyor ama şunu bilin ki Türk milleti bunların hiçbirini kale almıyor. Söz söylerken sözünüzün nereye gideceğini iyi hesaplayacaksınız. Bu ordu Türklerin kurduğu bütün devletlerde üzerine titrenmiş, ehemmiyet verilmiş, imtina gösterilmiş, Peygamber ocağı olarak nitelendirilmiş aziz bir ordudur. Askerine 'Mehmetçik' diyen başka bir ordu var mı? Dolayısıyla bu değerleri görmeden gelişigüzel hadsizlik yapmak bir siyasetçiye yakışan bir davranış değil. Bunların Türk toplumunda bir karşılığı olduğu kanaatinde değilim. Biz Türk Silahlı Kuvvetlerinin sonuna kadar yanındayız. Toplumun kanaati ve hassasiyeti budur. Bugün sizleri ziyaret etmemizin ana sebebi bu konudaki hassasiyetlerimizi ve sizlere olan desteğimizi dile getirmek içindir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.